Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemi yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Mahkemece, imar uygulaması neticesinde davalıya ait yapıların davacının imar parseli içinde kaldığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, usulünce açılmış bir dava ve ıslah bulunmadığı gerekçesiyle yıkım isteğinin de reddine karar verilmiştir. Dava sadece elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile açılmış olup yıkım istenmemiştir. Her ne kadar, Dairenin bozma kararında dava "elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil" davası olarak nitelendirilmiş ve "elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden harcın alınması" gerektiğinden bahisle bozulmuş ise de, bozma kararında yıkımdan sözedilmesi maddi hataya dayalıdır. Maddi hata "usuli kazanılmış hak ilkesinin" istisnasını oluşturur. Başka bir deyişle maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmuş olması taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğurmaz. Bu nedenle yıkım isteğinin reddi doğrudur....

      Ancak,davalıların yapmış olduğu yapıların yıkımına ve ağaçların sökülmesine karar verilmiş olması doğru ise de, yıkım kararının infazı ilgilendirdiği ve yıkım bedelinin de infaz aşamasında belirleneceği gözardı edilerek yıkım konusunda süre tanınmak suretiyle ve yıkım masraflarının davalılar tarafından karşılanmasına ilişkin verilen karar usul ve yasaya aykırı ise de, bu konu yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3.bendinin " davalı tarafa dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların kal'i ile ağaçların sökülmesi için iki aylık kesin süre verilmesine,bu süre içerisinde davalı tarafça dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılmaması ve ağaçların sökülmemesi halinde masrafları davalılara ait olmak üzere davacı tarafça yapıların kal'i ile ağaçların sökülmesine," tamamı ile hükümden çıkartılmasına ve davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olup hükmün bu şekliyle 1086 sayılı HUMK'nın 436/2. (6100 sayılı HMK'nın 370/2) ve 6100...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Yıkım Enkaz Kaldırma Hiz. San. Tic. Ltd....

            HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “yıkım ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 29.12.2006 gün ve 564-589 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 27.6.2007 gün ve 5682-7319 sayılı ilamı ile, (...Dava, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, Hazine tarafından binanın temellüküne razı olunmaması sebebiyle yıkım isteminin reddine karar verilmiştir....

              Reddiyle hükmün bu kısmının ONANMASINA. 2-Ne var ki, davacının yıkım isteği yönünden, müdahale edilen alanda yıkılacak yapı, muhdesat ya da ağaç vb. herhangi bir unsur bulunmadığı göz ardı edilmek suretiyle yıkım isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yıkım isteğinin kabul edilmiş olması doğru değildir. Davalı ... bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                Davacılar vekili 28.4.2015 tarihli yargılama oturumunda, imzalı beyanı ile tasdik ederek yıkım istemlerinden vazgeçtiklerini ifade etmiş olup, bu husus davanın takibinden vazgeçme olmayıp yıkım isteminden feragattir. O halde mahkemece yıkım talebi hakkında yıkım isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, reddi gereken yıkım istemi yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir. 3....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ESKİ HALE GETİRME BEDELİ -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme bedelinin tazmini istemi ile açılmış, aşamalarda elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinden feragat edilmekle dava haksız fiilden kaynaklı tazminat davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece; elatmanın önlenmesi, yıkım isteminin feragat nedeniyle reddine, eski hale getirme isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre,2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Her ne kadar davacı yıkım ve eski hale getirme ile birlikte yıkım ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiş ve Mahkemece “yıkım ve eski hale getirme masrafı olan 606,78 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına" karar verilmiş ise de bu husus infaza ilişkin olduğundan yıkım ve eski hale getirme bedeli infaz sırasında belli olacağından bedele hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK'un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu