Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti., yıkımı yapan müteahhidin ......., yıkım sorumlusu statik fenni mesulün ise inşaat mühendisi .....’nın olduğu, yıkımda çalıştırılan kepçe/vinç ve operatörünün ise, dava dilekçesi ekinde sunulan 10.06.2013 tarihli faturaya göre davalı .... Hafriyat - ...... tarafından yapıldığının anlaşıldığı, nitekim davalı taraf yıkım işinin tarafınca yapılmadığı yönünde bir savunmada bulunmadığı, bununla beraber, tereddüt oluşmaması açısından, ..... Başkanlığı'ndan, 24.5.2013 tarihli yıkım projesi, yıkıma ilişkin 27.5.2013 tarihli ruhsatın, yıkımda çalışan kepçe/vinç/öpretatör bilgilerinin (zabıta kayıtlarının), yıkım esnasında oluşan hasarla ilgili zabıta tutanaklarının ibrazının istenmesinde yarar görüldüğünü,... Belediyesi'nden gelecek olan yıkım belgesi (ruhsat), yıkım projesi, yıkımda çalıştırılan kepçe/vinç/operatör bilgileri ve yıkım esnasında oluşan hasara ilişkin zabıtlardan, yıkım işinin dava dilekçesinde ekinde sunulan faturada görülen .........

    yapının etrafindaki doğalgaz, elektrik ve su gibi tesisat bağlantıları kesilmeden, yıkım faaliyetine başlanmış olması, yıkım işinin işveren tarafından görevlendirilmiş ehil bir teknik personel gözetiminde gerçekleştirilmemiş olması, yıkım faaliyeti öncesinde bitişik nizamdaki bina sakinlerinin bilgilendirilmemiş ve binalarını boşaltmaları sağlanmamış olması, yıkım faaliyeti için yıkım alanının çevresi çevrilerek yetkisiz girişlere karşı önlem alınmamış olması, yıkım sırasında moloz parçalarının ulaşabileceği yerlere kişilerin erişimi önlenmemiş, fırlayan molozlarım bitişik nizamdaki binaya giren - çıkan insanlara zarar vermesinin önlenmesi için tedbir alınmamış olması, yıkım öncesi binada asbest veya asbestli malzeme bulunma ihtimalinin değerlendirilmemiş, bu konuda binada inceleme yapılmadan yıkım işinin gerçekleştirilmiş olması nedenleriyle yıkım alanında ve yakın çevrede bulunan insanları hayatı ve beden bütünlüğü açısından tehlike yaratabileceği kanaatine varıldığı..." nın belirlendiği...

      Dava konusu 927 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 22.04.2014 tarihli keşif krokisine göre A harfi ile belirlenen 106 m2'lik taşkın binanın yıkım ve nakliyesi için gerekli masraf yıkım kararının infazı için istenilebilecek miktardır. İcra İflas Kanununun 30. maddesinde bir işin yapılmasına dair ilamların icrası düzenlenmiştir. Elatmanın önlenmesi ve yıkım kararında da davalı yanın haksız kullanıma son vermesi ve yıkıma konu şeyi yıkması hüküm altına alınmaktadır. Bu ilamlar anılan madde uyarınca infaz edilir. Davalı, taşınmazı kullanmaktan vazgeçmez ve yıkım konusu şeyi yıkmaz ise, anılan maddenin 2.fıkrası hükmünce, bilirkişilere gideri hesaplattırıldıktan sonra, alacaklı onay verirse, ileride hükme gerek kalmaksızın borçludan alınmak üzere ondan peşin alınarak, onay vermez ise borçlunun yeterli miktarda malı haciz ve paraya çevrilerek ilam gereği yerine getirilir....

        Belediyesi'nin 06/02/2020 tarihli Encümen Kararı ile anılan taşınmaz üzerinde bulunan kaçak inşaat hakkında yıkım kararı verildiği anlaşılmakla; müştekilere ait soruşturma konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılar hakkında 23/12/2019 tarihi itibarıyla herhangi bir yıkım kararı bulunmamasına karşın yıkım işleminin gerçekleştirildiği, bu hususun ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 31/12/2019 tarihli yazısında da belirtildiği, geçerli bir yıkım kararının ancak yıkım işleminden sonra 06/02/2020 tarihinde alındığı nazara alındığında, şüphelilerin üzerine atılı suçlardan kamu davasının açılmasına yeterli delil ve şüphenin bulunduğu gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

          hesaplandığı, davacının yıkım isteğinin davada harçlandırılıp harçlandırılmadığının tespit edilemediği, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde; davada yıkım istememelerine rağmen dava dilekçelerine sehven yazdıklarını, taşınmaz üzerinde muhdesat olmadığını belirttiği ve hükmün bu yönüyle de bozulmasını istediği anlaşılmaktadır....

            Davalı, inşaatın bir ay içinde ruhsatladırılmadığından 14/11/2008 tarihli encümen kararına istinaden para cezası ile birlikte yıkım kararı verildiğini, yapının ruhsatsız ve kaçak nitelikte olduğunu, idari işlem mahiyetinde olan yıkım kararına karşı idare mahkemesinde dava açılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “..yıkım kararının iptali isteği bakımından İdari Yargının görevli bulunduğunun benimsenmesinde bir isabetsizlik yoktur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda yerel mahkemece davalı ... yönünden yıkım isteğinin kabulüne diğer davalılar yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden paydaşı olduğu 4 parsel sayılı taşınmaza komşu 3 parsel maliki davalıların taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar, ... ve ... davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....

                Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve muhdesatın komşuluk hukukuna uygun hale getirilmesi isteklerine ilişkin olup, mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne; muhdesatın komşuluk hukukuna uygun hale getirilmesi isteğinin reddine karar verilmiştir....

                  Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; yıkım isteği elatmanın önlenmesi isteğini kapsar ise de elatmanın önlenmesi isteği yıkım isteğini kapsamaz. O hâlde; davada yıkım isteği olmadığı halde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi gözardı edilerek istek aşılmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin yıkım isteğini de kapsadığı gerekçesiyle yıkıma da karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün ((6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İDİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2014 NUMARASI : 2012/130-2014/145 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi .. ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 39 parsel sayılı taşınmazına, komşu 24 parsel maliki olan davalının taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuş, yargılama sırasında ecrimisil talebinin olmadığını bildirmiştir. Davalı, binasının tecavüzlü olmadığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu