Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yıkım kararı alınmasının mümkün olmadığı gibi, taşınmazda peyzaj düzenlemesi yapılacak olmasının da yıkım kararına dayanak teşkil etmeyeceği gerekçesi ile encümen kararının iptaline karar verildiği ve 6.7.2005 tarihinde onanarak kesinleştiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

    yıkım kararı alınmasının mümkün olmadığı gibi, taşınmazda peyzaj düzenlemesi yapılacak olmasının da yıkım kararına dayanak teşkil etmeyeceği gerekçesi ile encümen kararının iptaline karar verildiği ve 6.7.2005 tarihinde onanarak kesinleştiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

      Genel olarak 1999’dan sonra yapılan binaların yıkımında, yıkım esnasında elde edilen hurda malzemelerin değeri yıkım bedelini karşıladığı, 1999’dan önce yapılan binaların yıkımında ise elde edilen hurda malzemelerin değerinin yıkım bedelinin %70'ini karşıladığı, ancak; yıkılan bina sayısı arttığı zaman elde edilen hurda malzemelerin değerinin yıkım bedeline yaklaştığı ve bu bedeli rahatlıkla karşılayabildiği, Normal şartlarda 100 m2lik 4 katlı 100 binadan (100x4x]00)=40.000 m2lik bir inşaat ortaya çıksa ve bu alandan m2sine 0,15 demir elde edilse (1999 sonrası yapılan binalarda bu oran 0,35-0,40 civarındadır) 40.000x0,15=6.000ton demir elde edilir ki bu miktarın değerinin yıkım bedelini rahatlıkla karşıladığı, bu çerçevede piyasada hurda karşılığı yıkım yapan firmalar bulunduğu, -Yüklenici tarafından alınan hurda malzemelerin toplam değerinin tespit edilmesi, tespit edilen hurda bedeli yıkım masrafından az ise yıkım masraflarından çıkarılarak elde edilen yıkım bedelinin işveren tarafından...

        Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyiniyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemiyeceği, aynı Yasa'nın 723. maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 04.03.1953 tarihli ve 10/3 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötüniyete göre, haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği, arsa malikinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmeli, aksi halde yıkım isteği reddedilmelidir....

        ticari itibarının yok olması karşısında 50.000,00 TL manevi tazminatın yıkım tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile de kar kaybına ilişkin talebini, aldırılan bilirkişi raporunda kar mahrumiyet bedelinin yıkım tarihinden dava tarihine kadar 111.750 TL olarak tespit edildiğini belirterek, yargılama safhası ve kira sözleşmesi boyunca devam eden ve edecek kar mahrumiyetleri saklı kalmak kaydıyla 111.750 TL 'na yükselttiğini bildirmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, kazanç kaybına yönelik davanın kısmen kabulü ile 111.750,00 TL müspet zarar- kar mahrumiyeti alacağının yıkım tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine dair verilen hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 6....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2351 KARAR NO : 2021/2366 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2017/455 ESAS - 2021/24 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Zeytinburnu İlçesi Seyitnizam Mahallesi 3173 ada 15 parsel sayılı taşınmazın bulunduğunu yan bina olan 14 parsel sayılı taşınmazda yıkım işleminin davalı yüklenici tarafından yapıldığını, bu çalışmalar esnasında 22/07/2017 tarihinde vinç benzeri bir araç ile yıkım yapmaya çalışılırken davacının taşınmazının kolon ve duvarlarına zarar verildiğini ve belediye memurları tarafından yapılan inceleme neticesinde binanın yıkılmasına karar verildiğini, bu yıkım sebebi ile davacının evini kullanamaz hale gelmesi neticesinde...

          Mahkemece, müdahalenin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davalıların elatmalarının önlenmesine, su depolarının yıkılmasına, foseptik çukuru dava konusu taşınmazda bulunmadığından bununla ilgili yıkım isteğinin reddine, yıkım masrafları olarak taleple bağlı kalınarak 1.000 TL bedelin davalılardan tahsiline dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve yıkım masraflarının tahsili isteklerine ilişkindir. 1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir. 2....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL VE TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, kayden paydaşı oldukları 7 parsel sayılı taşınmaza komşu 1 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve tazminat isteğinde bulunmuşlar, yargılamanın devamı sırasında ecrimisil ve tazminat taleplerini atiye bırakmışlardır. Davalı, davanın reddini savunmuş, birleştirilen davası ile de tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı karşı davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

              Davacı tarafından, davaya konu yapıların yıkımı neticesinde uğranılan zarar sebebiyle maddi (arsa, bina, muhdesat ve ağaç ve donanım bedeli) ve manevi tazminat talebiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin E…. dosyasında açılan dava sonucunda verilen kararın, Yargıtay … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bina, muhdesat, ağaçlar ve donanım sebebiyle tazminat talebine ilişkin uyuşmazlığın idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararı ile davacının bina, muhdesat, ağaçlar ve donanıma ilişkin tazminat talebi hakkında davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve anılan karar Yargıtay … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir....

                Her ne kadar arsa sahipleri 13/12/2013 tarihli dilekçe ile yıkım talep edip yıkım kararı almışlar ise de dosya kapsamına göre davacıya ait taşınmazın bulunduğu C blokun belediye tarafından düzenlenen yıkım ruhsatının 28/03/2014 tarihli olduğu, davacının da taşınmazı yıkım başvuru tarihinden ve dava tarihinden önce 11/09/2013 tarihinde tahliye ettiği, davacının yıkım ruhsatının düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede taşınmazda oturması hapis hakkına dayalı olup haksız olmadığı, bu nedenle yıkım ruhsatının düzenlendiği tarihte taşınmazı tahliye eden davacı - karşı davalıdan arsa sahibi olan davalı- karşı davacıların ecrimisil talep hakları bulunmadığı" gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Karara karşı Davacı- Karşı Davalı Remziye ÖZKAN'ın tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu