Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; "Borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir." Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik olan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o alacağından temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili ile müteveffa ...’ın 1994 yılında evlendiklerini, eşin 2007 yılında öldüğünü, geriye mirasçı olarak davacı ve davalıların kaldıklarını, muris adına tapuda kayıtlı 20 nolu meskenin alınmasına ve alındıktan sonra iç dekorasyonuna vekil edeninin murisle birlikte eşit oranda katkıda bulunduğunu açıklayarak, tespit edilecek 1/2 orandaki alacağın faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir. Dava değeri taşınmaz alımı yönünden 1.000,00 TL ve iç dekorasyon için 1.000,00 TL olarak bildirilmiştir....

      Davacı, borçtan sorumlu olan iş sahibi aleyhine dava açarak alacağını ilâma bağlatmadığı gibi davacının bu davalıdan olan alacağı, taşınmaz maliki davalı dernek tarafından kabul da edilmemiştir. Dava kanuni ipotek tescili istemi ile açılmış, mahkemece de kısmen kabulüne karar verilmiş ise de alacağın kabulüne ilişkin malik beyanı olmadığı gibi mahkemece de karara bağlanmadığından istemin kabulü mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu 893. maddesi uyarınca ise sadece malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenicilerin ipotek tescil hakları bulunduğundan davacı; alt yüklenici olmayıp iş sahibi kiracıdan alacaklı yüklenici durumunda olmakla malike karşı kanuni ipotek alacaklısı sıfatı bulunmadığından davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Alacak istemine ilişkin davada Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalıdan satın alınan taşınmazın projeye aykırı olması ve eksiklikler içermesi nedeniyle taşınmazda oluşan değer kaybının ve taşınmaza yapılan harcamaların davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, yükleniciden alınan taşınmazda meydana gelen eksiklikler nedeniyle oluşan ihtilafın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Alacak istemine ilişkin davada Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalıdan satın alınan taşınmazın projeye aykırı olması ve eksiklikler içermesi nedeniyle taşınmazda oluşan değer kaybının ve taşınmaza yapılan harcamaların davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, yükleniciden alınan taşınmazda meydana gelen eksiklikler nedeniyle oluşan ihtilafın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yüklenici şirketten bir adet daire satın aldığını, davalı tarafından eksik ve ayıplı ifa nedeniyle şimdilik 1.000 TL ayıplı ve eksik iş bedelinin tazmini ile müvekkil adına kayıtlı 14 nolu bağımsız bölüme ait odanın 16 nolu bağımsız bölüm üzerindeki tapu kaydının iptali ile 14 nolu daire üzerine tesciline, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000 TL taşınmaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince dava konusu olayın 6502 sayılı Kanunda düzenlenen malın ayıplı olmasından kaynaklı bedel indirimine ilişkin olduğu belirtilerek Dairemize görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, yükleniciden haricen taşınmaz satın alan tüketicinin açtığı tapu iptali ve tescile ilişkindir....

            İnşaat Limited Şirketi arasında düzenlenen 24.01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 2056 ada 20 parselde inşa edilen binadaki 10 numaralı bağımsız bölümü 17.04.2006 tarihli sözleşme ile yükleniciden temlik aldığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... alyehine açılan davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....

              Çekişmeli bağımsız bölümün nakit para ile değil, sözleşmede yazılı işlerin yapılması karşılığında temlik alınması davacının bu sıfatını ortadan kaldırmaz. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca harici satışla yükleniciden taşınmaz alan üçüncü kişinin işlemi alacağın temliki hükümlerine göre yazılı olmak koşulu ile geçerlidir. Ancak davacının bu talepte bulunabilmesi için yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmesi gerekir. Bu durumda yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerekecektir. Somut olayda asıl davada davalı arsa sahiplerinin yüklenicinin sözleşmeye göre edimlerini yerine getirmediğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir itiraz bulunmadığı anlaşılmakta ise de; birleşen dosya davalısı ...’nin dava konusu taşınmaz edinmesinde iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu husus üzerinde yeterince durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                  Şti. arasında 17.03.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin mahkeme hükmüyle feshedildiği, ... mirasçılarının 07.04.2006 tarihinde yapıda yükleniciden bağımsız bölüm alan ve davacının da aralarında bulunduğu kişilerle sözleşme yaptıkları, bu sözleşmede yazılı koşulların yerine getirilmesi halinde bağımsız bölüm tapularının yükleniciden satın alan kişilere verileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. 07.04.2006 tarihli sözleşme, 17.03.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden bağımsız yeni bir sözleşmedir. Dolayısıyla, taşınmaz tapu kaydı o tarihte sağ olan mirasbırakan ... adına olsa da kişisel olarak sözleşmede imzaları bulunanları bağlar ve davacıya kişisel hak sağlar. Burada önemli olan, davacının sözleşmede yüklendiği edimleri yerine getirip getirmediğinin tespitidir....

                    UYAP Entegrasyonu