Konya 8.Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davacının, yükleniciden taşınmazı satın alan dava dışı Hasan Ali Çolak'ın halefi olarak yükleniciden tazminat talebinde bulunduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince aldığı B Bloktaki bir taşınmazı ile ilgili bir talebinin olmadığı, yükleniciden taşınmazı satın alan Hasan Ali Çolak'ın tüketici konumunda olduğu, davacının da halefiyet gereğince tüketici konumunda olduğu, davacının aldığı bu taşınmazı kiraya vermiş olmasının A Blokta sadece bir taşınmaz satın almış olması nedeni ile taşınmaz sayısı dikkate alındığında davacının tüketici sıfatını etkilemediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin Tüketici Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilen apartmanlardan A blokta davacıya ait dairenin ayıplı ve eksik olması nedeniyle davalıdan 58.500,00 TL zararın tahsili istemine ilişkindir....
.-2016/2210 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Dairemizin görevi 30.09.1988 tarihli 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin uyuşmazlıklarla ilgilidir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaat yapan yükleniciden haricen satın alınan taşınmazla ilgili olmayıp, taraflar arasında, konut satış sözleşmesi bulunduğundan, temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki; uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi’nce görevsizlik kararı verilmeksizin UYAP sistemi üzerinden Dairemize gönderildiğinden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 14....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, yükleniciden/müteahhitten konut alımı sebebine dayalı malın ayıplı olmasından kaynaklanan seçimlik hakkın kullanılması ve alacak talebine ilişkindir. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır....
Tüketici Mahkemesi ise, 2 adet alınan konutların ticari ve mesleki amaçla satın alındığı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/f maddesine göre satıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler” olarak, aynı Yasa’nın 3/e maddesinde de tüketici: “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise, “konut ve tatil amaçlı taşınmaz mal satımları da” Tüketici Yasası kapsamına alınmıştır. Somut olayda, davacı, davalı yükleniciden 2 adet konut satın almış olup, konutların sözleşmeye uygun teslim edilmemesi nedeniyle alacak talep etmiştir....
tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan A Blok 11, 15, 17 no’lu bağımsız bölümleri yükleniciden noterde 26.1.2006 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını ileri sürerek adına tescilini istemiştir. Birleştirilen davada ise ; davacı ... davalılar arasındaki sözleşme uyarınca yükleniciye bırakılan A Blok 17 no’lu bağımsız bölümü yükleniciden noterde 10.11.2005 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca kendisinin satın aldığını ileri sürerek tescilini istemiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında 22.11.2000 tarihli sözleşme düzenlenerek daire satışı konusunda anlaştıkları, sözleşmenin resmi niteliği bulunmadığı, daireyi satanın kat maliki olduğu, yükleniciden konut satışının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar asliye hukuk mahkemesince konut satışından bahsedilip tüketici mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmişse de, somut olayda konut satışının yüklenici tarafından yapılmadığı, konut sahibi tarafından davacıya resmi şekilde düzenlenmeyen sözleşme ile satışının vaadedildiği anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek uyuşmazlığın, genel hükümlere göre 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, konut satışından kaynaklanan teminat senetleri için menfi tespit ve icra takibinin iptalini talep etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında resmi konut satışı bulunduğu, tapusunun da alındığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı yasanın 23. maddesine göre de bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği açık hükmü karşısında konut olarak, bu işi profesyonelce meslek edinen yükleniciden alındığı anlaşılan taşınmaza yönelik davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici senetle konut satışından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 30.07.2001 tarihinde konut satışı konusunda harici senet düzenlendiği, konutun yükleniciden alındığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, yükleniciden yazılı sözleşme ile satın alınan konutun yapılmaması nedeniyle ödediği paranın geri alınması için yaptığı icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/f maddesine göre satıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler” olarak, 3/e maddesinde tüketici: “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise, “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 31.01.2006 günlü dilekçesinde davalı yükleniciden aldığı konutun mimari projeye aykırılığı nedeniyle 13.000.-YTL. tazminat etmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/f maddesine göre satıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler” olarak, 3/e maddesinde tüketici: “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise, “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alınmıştır....