Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yükleniciden iki adet dükkan, diğer davacılar ... ve ... ise konut niteliğinde bağımsız bölüm satın almıştır. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda; davacılar ... ve ... yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduklarından ve satın aldıkları bağımsız bölümler konut niteliğinde olduğundan bu bağımsız bölümlerle ilgili davaya bakmakta özel yetkisi bulunan tüketici mahkemesi görevlidir. Ancak davacı ...'...

    Yüklenici Necati ile alt yüklenici arasında düzenlenen 07.02.1997 tarihli protokol uyarınca işin yapımını alt yüklenici olan davalı .....’ye devredildiği, davacının da alt yükleniciden dava konusu bağımsız bölümü temlik aldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu bağımsız bölüm bir kısım davalılar adına kayıtlıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilen dava konusu bağımsız bölümün halen tapuda maliki görünen davalılar bu daireyi bedelini ödeyerek kat maliklerinden satın aldıklarını ve iyiniyetli 3. kişi olduklarını savunmuşlardır. Bu durumda mahkemece TMK’nın 1023. maddesi uyarınca tarafların delilleri değerlendirilerek bağımsız bölümün maliki olan davalıların iyiniyetli olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

      Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

        Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

          Ancak bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda arsa sahibi ve kat maliki bulunması veya arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alıp, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kişisel hakları ayrıca temlik alması ya da yükleniciden bağımsız bölüm satın almış olması durumunda, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, bina ve ortak alanlarındaki eksik iş ve ayıptan doğan zarardan yöneticinin arsa sahibi-kat maliki veya kat maliki - temlik alan ya da kat maliki- yükleniciden bağımsız bölüm satın alan sıfatlarıyla arsa payı oranında dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, davacı ...'...

            Bu düzenleme ile yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacılar da dahil, yüklenicinin bağımsız bölüm sattığı kişilere tapuda pay devri, satın alanların inşaatın kalan kısmının tamamlanması bedeline hisseleri oranında katkıda bulunma koşuluna bağlanmıştır. Davacılar da yüklenicinin halefi olduklarından fesihnamede kararlaştırıldığı üzere eksik kalan imalât tamamlama bedelinden sorumludurlar. Ancak yerel mahkemece taraf iradeleri bölünerek, yalnızca fesihnamedeki devir yükümlülüğü dikkate alınıp, eksik imalâta katılma bedeli yükümlülüğünün gözardı edilmesi hatalı olmuştur....

              Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

              Davalı vekili, davadışı yükleniciden dava konusu taşınmazı harici sözleşme ile satın aldığını, iskân izni alınmasına engel bir durum olmadığı halde davacının iskân izni için imza vermediğini, müvekkilinin işgalci olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen 3 no'lu bağımsız bölümün mahkemenin 2013/91 E. sayılı davasına konu olan 19 no'lu bağımsız bölüm ile birlikte iskâna teminat olarak bırakılan 2 daireden biri olduğu, sonucu beklenen .......

                Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

                  Kat, 8 Bağımsız Bölüm numaralı taşınmazın ve eklentilerinin davalı T3 adına kayıtlı olan tapu kaydının (malik hanesinin) iptali ile; taşınmazın tamamının davacı T1 adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı T3 vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Gaziantep 1. Tüketici Mahkemesinin 2015/3082 esas 2019/114 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu