Bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanun'un 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir....
tam olarak yerine getirip getirmediği ve sözleşme hükümlerine göre dava konusu dairenin tesciline hak kazanıp kazanmadığı konularında rapor almak, Kat Mülkiyeti Kanunu'na uygun şekilde kat irtifakına esas bağımsız bölüm listesini hazırlatmak, tescil koşulları oluşmuşsa infazda tereddüte yol açmayacak şekilde ada ve parsel numarası, bloku, katı, bağımsız bölüm numarası ve arsa payı belirtilmek suretiyle dava konusu daireye isabet eden arsa payının iptâli ile davacı adına tesciline karar vermek, tescil koşulları oluşmamışsa davayı reddetmekten ibarettir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/734 KARAR NO : 2019/129 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı) DAVA TARİHİ : 21/11/2018 KARAR TARİHİ: 01/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili .... Tüketici Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ...'dan ... mah. ...ada ... parsel üzerine yapılacak inşaattan A3 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, ...'nin bu satışı diğer davalılar ile yapmış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca gerçekleştirdiğini, davacının gayrimenkule ilişkin ödemelerini yapmasına rağmen tapusunun devredilmediğini beyanla davaya konu bağımsız bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ... mirasçıları vekilinin .......
Bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Büyük şehirlerde küçük tasarruf sahipleri çoğu kez daha uygun bedelle konut edinmek ya da en iyi konumdaki bağımsız bölümü satın almak için tamamlanmamış inşaatları tercih ettikleri bir gerçektir. İyi niyetli üçüncü kişinin, henüz tamamlanmamış ve kat irtifakı kurulmuş bir yapıdan bağımsız bölüm satın almak istediğinde yapması gereken iki şey vardır....
Dava yükleniciden haricen satın alımına dayalı tapu iptal tescil istemidir. Taraf beyanlarından sözleşme edimlerinin karşılıklı yerine getirilmediği, bu halde sözleşme geçerliliği ve zarar iddialarının yargılamaya muhtaç olduğu, tapuda mahkemenin tesis ettiği biçimiyle tedbirin uygulanacağı bağımsız bölüm bulunmadığı, davalının adresi meçhul olmayıp taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını kaçırmaya ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair bir kanaat verici bir delil de bulunmadığı anlaşıldığından davacının tedbir isteminin reddine dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı husus bulunmadığı sonucuna varılmakla davacının istinaf isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf talebinin Bursa 2....
Şti.' ne yapılan ödemeler ile sözleşmede kararlaştırılan bedelinin tamamının ödendiği, inşaatta kalan eksik işlerin davacı ile dava dışı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişiler tarafından toplanan aidatlarla ve ödemelerle tamamlandığı, ayrıca Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında davalı ...'in cevaba cevap dilekçesinde yer alan "....9 kişi dava konusu inşaatı davacı müvekkil adına ve davacıya olan borçları karşılığında yapmaktadırlar" beyanıyla taşınmaz bedelinin bir kısmının nakden bir kısmının ise dairelerin eksik kalan işlerinin davacı ve yükleniciden bağımsız bölüm satın alan diğer kişilerle birlikte aidatlarla karşılanmak suretiyle satış bedelinin tamamen ödendiği belirtilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yüklenicinin inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edim yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediği, bu nedenle davacı taraf yönünden tapu iptali ve tescil ile kooperatife üye kaydedilme koşullarının oluşmadığı, davacının sadece yükleniciden sözleşme konusu bağımsız bölümün rayiç değerini talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dava konusu bağımsız bölümün rayiç değeri 6.000,00 TL'nin taleple bağlı kalınarak davalı yükleniciden tahsiline, davacı tarafın bağımsız bölümün tapu kaydının adına tescili ve kooperatife üye olarak kaydedilmesine yönelik öncelikli olan terditli ( kademeli ) taleplerinin reddine, davacı taraf avukatla temsil edildiği için AAÜT uyarınca vekalet ücretinin davalı yükleniciden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı ve davalı kooperatif vekilleri temyiz etmiştir....
şekli bir eylem olup esasen satışın davalı yüklenicinin istek ve talimatı ile yapıldığı, davacının satış işlemini yüklenici nam ve hesabına gerçekleştirdiği, satış sözleşmesinin şeklen davacı tarafça yapılmış olmasına karşın gerçekte tarafının davalı yüklenici olduğu, davacıların kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmeleri için yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin satış yetkisini verebilecekleri gibi, yüklenicinin talimatı ile satışı yaptırabilecekleri, bu durumun yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlara ilişkin yukarıda tespit edilen hukuki durumla benzer bir sonuç doğuracağı, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan davalılar yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı, bu nedenle davacılardan bağımsız bölüm satın alan davalılar yönünden de davanın kabulü gerektiğinin anlaşıldığı, dava konusu olayda geriye etkili fesih nedeniyle yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü veya dördüncü kişilerin yapabileceği şeyin bağımsız bölümün...
Karar, davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir. ......1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı arsa sahiplerinin murisine verilen dava konusu B3 blok ... nolu bağımsız bölüm arsa sahibince tapuda .... kişiye devredilmiştir. Dosya kapsamında bulunan kayıtlardan anılan bağımsız bölüm, dava dışı ...'a ve en son da davacı ....'a devredilmiş ise de mevcut kayıtlardan tapudaki devir silsilesi net olarak anlaşılmamaktadır. Arsa sahibinden satış sözleşmesi ile bağımsız bölüm devralan üçüncu kişiler, kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadıkları için yükleniciye husumet yöneltemezler. Ancak arsa sahibinin sözleşmedeki bağımsız bölüme ilişkin haklarını temlik aldıklarına dair delil ibraz etmeleri halinde, buna dayanarak yükleniciden talepte bulunmaları mümkündür. Somut olayda, davacı ...'ın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hakları temellük edip etmediği araştırılmamıştır....
Tüketici Mahkemesince verilen 21.06.2016 gün ve 2015/911-2016/1377 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi davalı yüklenici olup, yüklenicinin arsa sahibiyle yaptığı sözleşme uyarınca yapıp kendisine kalan ve davacıya satılan bağımsız bölümdeki eksik işlerin giderim bedeli ve bunların tamamlanması için, resmi kurumlara yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmayıp, ihtilâf satım sözleşmesinden kaynaklandığından, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay Yüksek 13....