Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; yükleniciden gayrimenkul satış sözleşmesiyle bağımsız bölüm satın alan davacının ödediği bedel ile daireye yapmış olduğu masrafların tahsili istemine ilişkin olup, arsa sahipleri ve yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir çekişme bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; yükleniciden gayrimenkul satış sözleşmesiyle bağımsız bölüm satın alan davacının ödediği bedel ile daireye yapmış olduğu masrafın tahsili istemine ilişkin olup, arsa sahipleri ve yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir çekişme bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, asıl ve birleşen davada uyuşmazlık; yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alan davacıların tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, mahkemece Yüksek 14. Hukuk Dairesi'nin 22.11.2011 tarih ve 12672 E., 14114 K. sayılı bozma ilamına uyularak karar verildiğinden, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile tescili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; davalı ...’dan harici satış sözleşmesi ile ... ... Alanlı Mah. 318 Ada 11 Parsel A Blok 7. kat ... numaralı daireyi satın aldığını, sözleşme gereği ödemesi gereken bedelleri ödediğini ancak bağımsız bölümün tapusunun arsa sahibi davalı ... üzerinde olduğunu, kendisine devrin yapılmadığını beyanla, bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile kendi adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir....
Yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlar ise inşaatın tamamlanması durumunda kendilerine yapılan devrin geçerlilik kazanacağını bilmeleri gerektiğinden, hayatın olağan akışı karşısında iyiniyet iddialarında bulunmaları mümkün değildir. Bunun yanında müteahhitten bağımsız bölüm devralıp başkasına devreden davalıların rücu hakları gözetildiğinde, davada taraf olarak yer almaları yerinde olup bu kişiler hakkında açılan davanın da kabul edilerek tüm davalılar bakımından kabule karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde...
Sözleşmede arsa sahibine 200 m² bir daire verileceği belirtilmiş ancak hangi daire olduğu belirtilmemiştir. 2014 tarihinde arsa sahibi ile yüklenici arasında çekilen kura da dava konusu 4 nolu bağımsız bölüm arsa sahibine bırakılmışsa da, taraflar arasında imzalanan 07.10.2017 tarihli adi sözleşme ile, arsa sahibi kendisine bırakılan 4 no.lu bağımsız bölüm yerine yüklenicinin başka yerdeki bağımsız bölümlerinin kendisine verilmesine rıza göstermiştir. Yüklenici, arsa sahibiyle yaptığı bu anlaşmadan sonra 4 no.lu bağımsız bölümü diğer davalı ...’a satmıştır....
Bu şahıslarda satın aldıkları arsa paylarını kat irtifakı kurulduktan sonra; sırasıyla, 4 no'lu bağımsız bölümü ...; 16 ve 17 no'lu bağımsız bölüm ile zemin kat 1 no'lu dükkanı ... ve ..., 15 no'lu bağımsız bölümü ...’a, 14 no'lu bağımsız bölümü ...’ya satmışlardır. Öte yandan ..., 10 ve 13 no'lu bağımsız bölümü, ..., 9 no'lu bağımsız bölümü yüklenici ...'dan satın almışlardır. Görüldüğü gibi kararı temyiz eden davalıların bir kısmı sözleşmenin taraflarına göre 3. kişi durumunda, bir kısmı ise üçüncü kişilerden tapuya güvenerek bağımsız bölüm satın alan 4. kişi durumundadırlar. Hal böyle olunca iyiniyetli üçüncü kişiler ile iyiniyetli dördüncü kişilerin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisaplarının korunması gerekir. Bunun içinde mahkemenin sadece arsa payı sözleşmesinin varlığından söz ederek bu şahısları hiçbir araştırma yapmadan kötüniyetli sayması ve “tapuya güvenerek” iktisap ettikleri tapuların iptaline karar verilmesi kabul edilemez....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava tarihi itibariyle inşaat seviyesinin %26,85 oranında olduğu ve davalı yüklenicinin 09.08.1989 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, mevcut inşaatın sözleşmeye göre aynı şekilde devam etmesinin teknik olarak olanaklı olmadığı, bu nedenle akdin feshi şartlarının oluştuğu, yüklenicinin tapuya hak kazanabilmesi, inşaatın sözleşmeye imar mevzuatına ve projelerine uygun bir biçimde yapılıp arsa sahibine teslim edilmesi şartına bağlı olduğundan, inşaat aşamasında arsa sahibince yükleniciye pay devredilmesinin, inşaat yapımı sırasında yükleniciye sermaye sağlanması ve işin bir an önce bitirilmesine matuf avans niteliğinde geçici bir intikal olduğu, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların ya da daha öncesinde yükleniciden bağımsız bölümleri satın alanlardan bağımsız bölümleri satın alanların ve ayrıca bahsi geçen bağımsız bölümler cebri icra yoluyla alınmış olsa dahi aynı şekilde malik olanların da yüklenicinin...