Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece toplanan delillere, özellikle tarafların iddia ve savunmalarına, yapıda bulunan bağımsız bölüm sayısı ile tapudaki paydaş sayısına göre dava konusu taşınmaz maldaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; toplam 20 bölümden oluşan yapıdan daire (bağımsız bölüm) satın alan bir kısım davalıların yargılama sırasındaki sav ve savunmalarından, dairelerini yükleniciden kaba inşaat halinde ve henüz tamamlanmamış durumunda satın alıp eksikliklerini kendileri gidermek suretiyle içine yerleştikleri anlaşılmaktadır. Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde yapı ve eklentileri mülkiyet hakkı kapsamında olup, Türk Medeni Kanununun 684 ve 686....
Kararı, asıl davada davalı- karşı ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... vekilleri temyiz etmiştir. 1-Asıl dava, haksız işgal nedeniyle müdahalenin men'i, karşı dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanın arsa sahibinden talep ettiği, iyileştirme faaliyetleri ile inşaat giderlerine dayalı alacak, birleşen dava ise yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İmara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun'un 16. maddesiyle 3194 Sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16. madde ile yapılmış yeni bir düzenleme bulunmaktadır....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; satım vaadi sözleşmesi ile yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının satın aldığı taşınmazın satımı nedeniyle tazminat istemine dayalı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İli, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, ana mimari uygulama projesinde 13 ve 14 numaralı dükkan iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilerek tek dükkan haline getirilen taşınmaz ile, ana mimari uygulama projesinde su deposu iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilen dükkanın (13 ve 14 numaralı) deposu haline getirilen taşınmazın, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tadilat uygulama projesine uygun olarak depolu dükkan vasfıyla ve tek bağımsız bölüm numarası verilerek davacı Ahmet Salim oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, manevi tazminata ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalılar ...,... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Yükleniciden pay satın alan kişi yönünden de aynı kural geçerlidir. Yüklenici edimini yerine getirmediği takdirde yükleniciden pay satın alan kişinin de mülkiyet hakkını kazanması mümkün değildir. Davalı ... yüklenicinin pay sattığı ...’den 110/259 payı tapuda satın almıştır. Mahkemece ...’ın iyiniyetli olduğu kabul edilerek TMK’nın 1023. maddesi dikkate alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/1027 E.-2004/541 K. sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin dava dosyasındaki bilirkişi raporundan dava konusu ... İlçesi ... Mahallesi 6988 ada 14 parsel numaralı taşınmaz üzerine herhangi bir inşaatın yapılmadığı, boş arsa olarak durduğu anlaşılmaktadır. Bağımsız bölüm veya pay satın alan kişilerin taşınmazı görmeden satın alma işlemine girişmeleri hayatın olağan akışına aykırıdır....
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay kararında; '' ...dosyanın incelenmesinde; davalılar (arsa sahibi ile yüklenici) arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin zemin ile beraber on katlı binanın yapımına ilişkin olduğu, davacı ise davalı yükleniciden, yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden bir adetini satın aldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda on katlı binanın bitirilme oranının %93.74 olduğu, eksik kalan %6.26 lık kısmının bedelinin 158.422,45 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının davalı yüklenici Aziz'in halefi olması nedeniyle arsa maliki olan davalı ...'ı ifaya zorlayabilmesi için, yüklenicinin tüm edimini yerine getirmesi gerekir. Ancak davacıya ilişkin bu yükümlülük davacının sadece satın aldığı bağımsız bölüme ilişkin olmalıdır....
Davalı yüklenici ile arsa sahipleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde 6 nolu bağımsız bölüm davalı ...'e bırakılmıştır. Arsa sahibi Ömer ile yüklenici arasında yapılan takas ya da ... ile ... arasında yapılan anlaşma sebebi ile 6 nolu dairenin yüklenici ya da Nihat'a devredileceği kanıtlanamadığından, davacı ...'in dava konusu taşınmazla ilgili 7/60 payın tapu kaydının iptâl ve tescil isteminin reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak az yukarıda belirtildiği gibi asıl davada terditli olarak tazminat isteminde de bulunulduğu, davalı yüklenici tarafından 30.10.2003 gün ve 33061 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi ile taahhüt edilen 6 nolu bağımsız bölüm davacıya teslim edilemediğinden davacı ...'in 6 nolu bağımsız bölümün 7/60 payının teslim edilememesi nedeniyle uğradığı ve terditli olarak talep ettiği zararının dava tarihi itibariyle tespit edilerek davalı yükleniciden tahsili ile ...'...
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
- K A R A R - Asıl dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ve tescili, mümkün olmadığı taktirde taşınmaz için ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin, karşı dava ise ecrimisil talebine ilişkindir. Asıl davada davacı, davalıdan İstanbul Kadıköy ...., Marmara Caddesi, 177 pafta, .... ada, ... parsel ... Ap....