Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine; 125.000 Euro ile 2.480 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalı yükleniciden alınmasına, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar-karşı davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat; karşı dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölüm yüklenici tarafından temlik ettiği kişi dışında üçüncü bir kişiye tapudan devredilebilir. Tapu kaydını devralan üçüncü kişinin hukuki durumunun TMK’nun 1023 ve 1024.maddeler gereği değerlendirilmesi gerekir....
Davalı ... vekili, müvekkilinin yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığını ve iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olup, tapu kayıtlarına güvenerek bağımsız bölüm satın aldığını savunarak, davanın reddini belirtmiştir. Davalı ..., yükleniciden iki bağımsız bölüm satın aldığını ve iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı yüklenici arsa sahibinden devraldığı hisselerinin bir kısmını ..., ... ve ...’a satmıştır. ... satın aldığı hisseyi ...’a, ... ise satın aldığı hisseyi ...’a satmıştır. Yerel mahkeme yaptığı yargılama sonucunda ... ile Uğur Kabala’ın tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak yükleniciden satın alan kişilerden bağımsız bölüm karşılığı arsa hissesi satın aldıklarını kabul ederek bu şahıslara yönelik tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermiştir. Dairemiz, somut olayda tapuya güven ilkesinin geçerli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Davalılardan ... ve ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yüklenici şirketten bir adet daire satın aldığını, davalı tarafından eksik ve ayıplı ifa nedeniyle şimdilik 1.000 TL ayıplı ve eksik iş bedelinin tazmini ile müvekkil adına kayıtlı 14 nolu bağımsız bölüme ait odanın 16 nolu bağımsız bölüm üzerindeki tapu kaydının iptali ile 14 nolu daire üzerine tesciline, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000 TL taşınmaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince dava konusu olayın 6502 sayılı Kanunda düzenlenen malın ayıplı olmasından kaynaklı bedel indirimine ilişkin olduğu belirtilerek Dairemize görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, yükleniciden haricen taşınmaz satın alan tüketicinin açtığı tapu iptali ve tescile ilişkindir....
Dava yerel mahkemece kabul edilerek yükleniciden arsa payı veya bağımsız bölüm satın alan davalı üçüncü kişiler adına kayıtlı irtifak tapuları iptal edilerek davacılar adına tescile karar verilmiştir.Davalı yüklenici taşınmaz tapusunu devraldıktan ve bir kısım davalılara arsa payı şeklinde satış yaptıktan sonra 28/01/2010 tarihinde kat irtifakı kurdurmuş ve arsa payı sattığı kişiler adına irtifak tapusu oluşturmuş, bir kısım davalı üçüncü kişilere ise, irtifak tapusu ile bağımsız bölüm satmıştır. Davalı üçüncü kişilerin tamamı tapuya güvenerek satın aldıkları arsa payları ile bağımsız bölümlerin davalı Yörükler şirketine ait olduğunu ya da bu şirketin sattığı dördüncü, beşinci kişilerden satın aldıklarını beyanla iyi niyetli olduklarını, adlarına kayıtlı olan bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....
KARAR Davacı, davalı yükleniciden 3 sözleşme ile toplam 6 adet bağımsız bölüm satın aldığını, taşınmazların 30.07.2014 tarihinde teslimi gerekirken teslim edilmediğini ileri sürerek şimdilik 6 daire için toplam 5.400.00.TL geç teslimden dolayı kira kaybı bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, görevli mahkemenin .... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar mahkemece, HMK' nun 4/a....
Asliye Ticaret Mahkemesince,taraflar arasında resmi olmayan şekilde düzenlenen 05.03.2007 tarihli gayrimenkul ... sözleşmesi ile davacının davalı yükleniciden mesken niteliğinde olan ve mesken olarak kullanma amacıyla bağımsız bölüm satın aldığı, bağımsız bölümün arsa sahibi ile kat karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapan yüklenici davalı tarafından satılması sebebiyle uyuşmazlığın 4077 sayılı kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında, davalı yüklenici tarafından yapılacak binalardan 14 ayrı dairenin inşaat ruhsatı alındıktan sonra 24 ayda bitirilerek davacılara verileceğinin kararlaştırıldığı, dava tarihine kadar 2 yıldan fazla süre geçtiği halde davalı şirketin sözleşmeye uymayarak taahhüdünü yerine getirmediği, yapıların %51 oranında tamamlandığı, bir kısım davalılar, davalı yükleniciden satın aldıkları bağımsız bölümlerle ilgili iyiniyet iddiasında bulunmuşlar ise de, yükleniciden satın alan üçüncü kişilerin satın aldıkları bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için yüklenicinin, öncelikle kendisinin bu bölümlere hak kazanmasının gerektiği, davalı üçüncü kişilerin, yükleniciden bağımsız bölüm satın aldıklarından ve bu durumu bilmeleri gerekeceğinden iyiniyet savunmalarına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tapuya...
Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir....