Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

S.2. ........ tarafından açılan eksik ve ayıplı iş bedeli talepli davanın nama ifa talebi olduğu ve bağımsız bölümü sattığı gerekçesiyle reddine, ..... tarafından açılan nama ifa talepli davanın Kısmen Kabulüne, davalının 25/03/1992 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile taahhüt ettiği ancak ifa etmediği 24/05/2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirlenen eksik ve kusurlu işler( çevre düzenlemesi 24.033,85-TL, su deposu 10 tonluk 5.949,73-TL, hidrofor 1.500,00-TL, yangın tesisatı 380,00-TL ve sığınak 1.046,54-TL) olmak üzere 32.910,12-TL, yapı kullanma izin belgesi 16.050,75-TL için işlemlerini yürütmesi için davacılara BK'nun 97 (TBK madde 113) maddesi gereğince nama ifa ve bu amaçla avans niteliğinde olmak üzere sözleşme gereğince yükleniciye isabet eden Sincan İlçesi 113 ada 4 parselde bulunan 20 numaralı bağımsız bölümün satışı için izin verilmesine, diğer taleplerin reddine; birleşen 2003/73 Esas sayılı dosyada verilen davanın açılmamış sayılma kararının ve birleşen...

    Davalılardan ... ve ... ile davacılar arasında dava tarihinden sonra imzalanan 03.09.2013 günlü anlaşma ve ibraname başlıklı belgeye dayalı olarak inşaattaki eksik ve ayıpların giderilebilmesi için davacıların 50.000,00 TL bedel alındığı davacılar vekilince ifade edilmiş olup, nama ifa için belirlenecek eksik ve ayıpların bedeli konusunda bu miktarın dikkate alınmamasının davacılar lehine sebepsiz zenginleştirme oluşturacağı da açıktır. Bu itibarla verilen kararda nama ifa bedelinin hesabında bu hususun gözden kaçırılması da hatalı olmuştur. Son olarak, davacılardan ...yararına cezai şart hesabında sahibi olduğu 1. normal kat 6 no'lu bağımsız bölümde %47,5 pay sahibi olduğu gözetilmeden yarısında hak sahibiymiş gibi hesaplama yapılıp sonuca varılması da sözleşme kapsamına aykırı olmuştur. İzah edilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Nama İfa ve Tazminat KARAR : Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/02/2023 tarih ve 2023/43 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

      Somut uyuşmazlıkta, nama ifa yoluyla icrasına izin verilmesi istenen 14.05.2004 tarihli sözleşme davalılar arasında kurulmuştur. Başka bir anlatımla davacılar bu sözleşmenin tarafı değildir. Davacıların dayandıkları muhtelif tarihli temlik işlemlerinin hasım tarafı ise yüklenici davalı .... İnşaat Ticaret Ltd.Şti.’dir. Yukarıda söz edildiği üzere davacılar, nama ifa suretiyle tamamlanması istenen sözleşmenin tarafı olmadıklarından alacaklı sıfatının varlığını öne sürerek nama ifaya izin verilmesini isteyemez. Çünkü nama ifaya izin, ancak taraflar arasındaki ifa ile bitmeyen sözleşmeye dayanılarak talep edilebilir ve esasen ifaya izin talebi hükme bağlanırken mutlaka bu sözleşme hükümlerinin gözetilmesi gerekir. Eldeki uyuşmazlıkta, yüklenici ile temlik işlemi bulunan davacılar Borçlar Kanununun 96.maddesine dayanarak sözleşmenin ihlalinden veya ......

        Mahkemece, davalı yüklenici şirketin, sözleşmeden kaynaklanan edimini ifa etmediği saptanarak, bilirkişi incelemesi sonucunda imara aykırılıkların giderim bedeli, eksik ve ayıplı yapılmış olan iş kalemleri, bunların tamamlanması giderleri ve ayrıca yapı kullanma izin belgesi için harcanması gerekli giderlerin saptanmasından sonra, yüklenici namına ifaya ve nama ifa giderlerinin nereden karşılanacağının belirtilmesi gerekir. Nama ifa davası, eksik ve ayıplı iş davalarının özel bir türü olup, hesaplanan eksik ve ayıpların giderilme bedellerinin, hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle belirlenmesi gerekir. Yerel mahkemece, nama ifa kapsamında hükmolunan bedellerin 24.04.2014 tarihli keşif sonrası düzenlenen 04.06.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda belirlenen bedeller olduğu, hüküm tarihinin ise 21.09.2021 olduğu gözetildiğinde, aradan geçen sürede hükmolunan bedellerin güncelliğini yitirdiği anlaşılmıştır....

          S.2. ....... tarafından açılan eksik ve ayıplı iş bedeli talepli davanın nama ifa talebi olduğu ve bağımsız bölümü sattığı gerekçesiyle reddine, Hacı ....... tarafından açılan nama ifa talepli davanın Kısmen Kabulüne, davalının 25/03/1992 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile taahhüt ettiği ancak ifa etmediği 24/05/2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirlenen eksik ve kusurlu işler( çevre düzenlemesi 24.033,85-TL, su deposu 10 tonluk 5.949,73-TL, hidrofor 1.500,00-TL, yangın tesisatı 380,00-TL ve sığınak 1.046,54-TL) olmak üzere 32.910,12-TL, yapı kullanma izin belgesi 16.050,75-TL için işlemlerini yürütmesi için davacılara BK'nun 97 (TBK madde 113) maddesi gereğince nama ifa ve bu amaçla avans niteliğinde olmak üzere sözleşme gereğince yükleniciye isabet eden Sincan İlçesi 113 ada 4 parselde bulunan 20 numaralı bağımsız bölümün satışı için izin verilmesine, diğer taleplerin reddine; birleşen 2003/73 Esas sayılı dosyada verilen davanın açılmamış sayılma kararının ve birleşen...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil ikinci kademede ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir....

              Yüklenici tarafından bu parselle ilgili tapu kaydının iptâli ve tescil davası açılarak arsa sahipleri ya da yüklenici adına kayıt düzeltilmediğine göre yükleniciye ait olmayan parselin satılarak nama ifaya izin suretiyle eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelini karşılamak üzere harcanması ve bu şekilde kurulan hükmün infazı mümkün değildir....

                Yargıtay uygulamalarında nama ifaya izin davası talep edilmesi halinde nama ifa talep edilen eksik ve kusurlu işlerin teker teker nelerden ibaret olduğu, bunların tamamlanması ve giderilmesi için yapılması gereken masrafların avans olarak da olsa miktarlarının tespit ettirilerek kararın hüküm fıkrasında teker teker gösterilmesinin zorunlu olduğu ve eksik ve kusurlu işlerin giderimini karşılayacak miktar ve değerde yükleniciye kalan bağımsız bölümün satışına izin ve yetki verilmesi gerektiği kabul edilmektedir.Yukarıdaki açıklama uyarınca somut uyuşmazlığımızda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan, sözleşmeye konu inşaatın mevcut durumunun imar mevzuatına aykırı olup olmadığının değerlendirilmesi, imar mevzuatına aykırı ise yasal hale getirilme masraflarının ve taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalı yüklenicinin borçlarının göz önünde bulundurularak eksik bırakılan ve ayıplı yapılmış olan iş kalemlerinin ve bunların tamamlanması ile giderilmesi masraflarının...

                  Halbuki davalı ... tüm aşamalarda yüklenici ile beraberdir ve inşaatın eksik olduğunu bilmektedir. Bu nedenle iyiniyetli olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Şirket çalışanının 2 daireyi parasını vererek alması da hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Bu nedenlerledir ki davalı ...'in iyiniyet iddiası kabule değer bulunmamalıdır. Bu kabulden hareketle dava konusu inşaatta eksiklikler bulunduğu da tesbit edildiğinden mahkemece ...'e intikal ettirilen taşınmazlar sanki yüklenici üzerinde kayıtlıymış gibi tapu iptaline karar verilmeden, inşaattaki eksiklikler tam olarak belirlenip talep edilen nama ifa kapsamında satışına izin ve yetki verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu