Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, 06.03.2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında davalılar ve arkadaşları tarafından yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmeleri yönünde verilen önerge sonucunda müvekkilinin ve diğer yönetim kurulu üyelerinin azledildiğini, yönetim kurulu seçimi şeklinde bir gündem maddesi olmadığını, kooperatif yönetim kuruluna seçilen müvekkilinin ve arkadaşlarının görev sürelerinin 2011 yılında bittiğini, davalıların herhangi bir azil sebebi göstermeksizin bu yönde önerge verdiklerini, davalılardan ...'...

    Davalı vekili, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca davanın yasal bir aylık süre içinde açılmadığını, yönetim kurulunun kooperatifin borçlarını kapatmak amacı ilerdeki aidat borçlarına mahsup edilmek üzere üyelerden gönüllülük esasına göre para toplama kararı aldığını, bu kararın aidata ilişkin olmadığını, toplanan paralarla borçların ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre, iptali istenen kararın genel kurulun devredilemez yetkilerinden olan aidat belirleme yetkisinin yönetim kurulu tarafından kullanılması sureti ile alınan kararın benimsenmesine ilişkin olduğu, bu nedenle kanun ve anasözleşmeye aykırı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Davalı Şirket'in dört yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, TTK'nın 390/1. maddesi gereğince toplantıda üç üyenin katılımı ve oyuyla karar alındığı; ancak davacı yönetim kurulu üyesinin bu toplantıdan haberdar edildiğine dair bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır. TTK'nın 390/4. maddesi gereğince, üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararlarının kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı karar şeklinde yazılmış önerisine en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. TTK’nın bu hükmüne göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Bu hususu ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı tarafça iptali talep edilen yönetim kurulu kararının öneri aşamasında davacıya yapıldığı ispat olunamamıştır....

        , gelir tablosu ile yıllık faaliyet raporunda belirtilen mali verilerin de gerçeği yansıtmadığını, genel kurul toplantısında bu hususta itirazda bulunularak tutanağa muhalefet şerhinin yazıldığını, genel kurul toplantısı sırasında yönetim kurulu başkanı ... ... babası ... ... vekili vasıtasıyla TTK 364. maddesine göre yönetim kurulu üyesi ... ... görevden alınmasının gündeme eklenerek pay çokluğu ile davacının yönetim kurulu üyeliğinden azledildiğini belirterek genel kurul toplantısında alınan 1-2-3-4 nolu kararların ve ... ... yönetim kurulu üyeliğinden azline dair kararın iptalini talep etmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu 1187 ada 1 parsel üzerinde kurulu bulunan ...-1 Sitesinde kat mülkiyeti kurulurken tapuya tescil ettirilen yönetim planı ile daha sonra yönetim planında değişiklik yapılmışsa değişmiş olan yönetim planının tapu müdürlüğünden, 2-Yönetim planında değişiklik yapılmışsa bununla ilgili kararın alındığı tarihteki malikleri gösteren tapu kayıtları ile bu davada iptali istenen 13.02.2010 günlü karar tarihindeki malikleri gösteren tüm bağımsız bölümlerin sıralı tapu kayıtlarının tapu müdürlüğünden, 3-Yönetim planının değiştirilmesine ilişkin bir kat malikleri kurulu kararı olması halinde bu karara katılanları da gösterir şekilde karar defteri, varsa hazırun cetveli ile bu toplantıda vekaleten temsil edilen kat maliklerinin verdikleri vekaletnamelerin ilgili yönetimden, 4-13.02.2010 günlü Toplu Yapı Temsilciler Kurulu toplantısına katılan blok temsilcilerinin seçildikleri blok kat malikleri kurulu kararlarının içinde bulunduğu karar defterlerinin ilgili...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/485 Esas KARAR NO : 2023/718 DAVA : Ticari Şirket (Yönetim Kurulu Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 05/03/2020 KARAR TARİHİ : 02/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Yönetim Kurul Kararının İptali İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %44 ortağı aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğunu, hali hazırda şirketin yönetim kurulu üyelerinin ..., ... ve ... olduğunu, ...'in aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığının hileli bir şekilde ... tarafından ele geçirildiğini, tüm bu hususlar ve davalı şirket hakkında ... 19.Atm'NİN ... Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını iş bu davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin ana sözleşme değişikliği, usulsüz işlemlerle gerçekleştirilerek ... in münferit imza yetkilisi olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı ...'...

              Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatif denetim kurulu kararlarının anasözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, davacıların yönetim kurulu üyeliği görevlerine son verilmesine ilişkin denetim kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir. Yönetim kurulu üyelerinde aranacak şartlara ilişkin, 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 56/2. maddesi, yönetim kurulu "üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir", davalı kooperatif anasözleşmesinin 43/3. maddesi, yönetim kuruluna "seçilme şartları denetim kurulu tarafından araştırılır....

                Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu sitede 02/06/2013 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan 8 nolu kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ile bu karar ile yönetim planında yapılan değişikliğin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kat malikleri kurulu karanının ve yeni yönetim planı değişikliğinin iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davacının bağımsız bölüm maliki olduğu anlaşılmaktadır....

                  yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandıklarını, bu nedenle gündemin 3.maddesi ile alınan kararın da iptali gerektiğini, gündemin 4.maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin ve denetçinin seçilmesi ve ücretlerinin tespiti hakkında karar alındığını, ilgili gündem maddesinin eşit işlem ilkesine ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mevcut yönetim kurulu üyelerinin basiretsiz davranışları nedeniyle davalı şirketin yaklaşık 4 ay boyunca organsız kaldığını, bu menfi durumu yaratan kişilerin yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, gündemin 5.maddesi ile 2012 yılına ait karın dağıtımına karar verildiğini, şirketin uzun süredir hiçbir faaliyeti ve finansal yatırımının bulunmadığını, davalı şirkette çok yüksek tutarda nakit birikimi sağlandığını, şirketin hiçbir projesi olmaması nedeniyle finans kaynaklarının atıl kaldığını, 2012 yılına ve geçmiş yıllara ait kârın tamamının şirket hisseleri oranında pay sahiplerine dağıtması gerektiğini, gündeminin 6.maddesi...

                    Dava; davacının olağanüstü toplantı sonucunda ... yönetim kurulu başkanı seçildiğini ve bu nedenle ... yöneticisi olduğunun tespiti ve dava dışı kişilerin (... ... ve ... ...'ın) siteye kayyum tayin edildiği kararın iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar, mevcut yöneticilerin hasım gösterilerek açılması gerekli davalar olup, hasımsız olarak açılamaz, bu nedenle mevcut yönetici, ... ...'nin hükmü temyiz hakkı bulunduğundan mahkemenin 25.11.2009 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada davacının yönetici olduğunun tespiti ve mevcut kayyımlı kararının iptali istenilmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan davaya konu sitenin yönetim planı fotokopisine göre sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu belirtilmektedir. Yerleşmiş Yargıtay Uygulamalarına göre birden fazla ada ve parsel üzerinde kurulu sitelerde Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu