Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alınan kararın iptal koşullarının oluşmadığı; Yönetim Kurulu Üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararla, Yönetim Kurulu Başkanı ...'...

    gerçek durumunu ortaya koyacak açıklıkta ve yönetim kurulu üyelerinin birlikte imzaladıkları bir rapor olmadığı, genel kurula sunulan 2011 yılı gelir gider tablosu ve 2011 yılı bilançosunun da eksik imza ile tasdik edilmiş belge konumunda bulunduğu, yine denetim kurulu faaliyet raporunun da ibrasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu sebeple gündemin 5. maddesinin iptalinin gerektiği, bu maddede alınan kararın iptali sonucunda eski yönetim kurulunda görev yapan ... ve...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.11.2012 tarih ve 2012/79-2012/611 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının hisselerinin tamamını sattığını, yönetim kurulu başkanının kızı olan diğer yönetim kurulu üyesinin yurt dışında bulunduğunu, yönetim kurulu başkanının annesi olan yönetim kurulu üyesinin yönetimde bir işlevinin bulunmadığını, bu suretle şirkette yönetim yetersizliğinin olduğunu, şirketin ifalasın eşiğine geldiğini, genel kurul toplantılarının yapılmasından kaçınıldığını ileri sürerek; şirketin olağan veya olağanüstü genel kurulunu toplantıya çağırarak, azlık hakları sahiplerine olağanüstü genel kurul yapma izninin...

        Davalı vekili, yönetim kurulu üyesi İdris Şahin'in zaten ibra edilmediğini, TTK'nın 364. ve 413/3. maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin her zaman görevden alınabileceğini, yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          Ancak iptali istenen davalı şirket genel kurul tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 436/2. maddesi gereğince, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. Davalı şirketin altı ortağı bulunup, davacılar da dahil olmak üzere beş ortak yönetim kurulu üyesidir. Yönetim kurulunda olmayan ortak sadece ... ...'dir. Davalı şirket yönetim kurulu üyesi olan ...'ın şirketin ortağı ... ...'nin temsilcisi olduğu savunulsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 436/2. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeleri ibra oylamasında ancak kendilerine ait oy hakkını kullanamayacak olup yönetim kurulu üyesi olmayan şirketi temsilen oy kullanmaları mümkündür....

            Davalı vekili, davalının yönetim kurulu eski üyesi olduğunu, yönetim kurulu 3. yedek üyeliğine seçilen ...'nın sehven seçilmiş olup toplantılara çağırılmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 14.07.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu yedek üyeliğine seçilen...'nın kooperatif üyesi olmadığı, bu durumun 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 55. maddesine aykırı olduğu, yedek üyelerin de kooperatif üyesi olması gerektiği, davacı tarafından 14.07.2009 tarihli tüm yönetim kurulu kararlarının da iptali talep edilmiş ise de diğer kararların iptaline gerek olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne , fazla talebin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Birleşen dosya davalısı ......

              Bu haliyle yönetim kurulunun bu kararıyla uyuşmazlıkta aynı başlangıç noktasına dönülmüş olmaktadır. Davalı kooperatif yargılama sırasında bu kararından.... sayılı yeni bir yönetim kurulu kararı ile döndüğünü ifade etmiştir. Davanın açılmasından sonra davalı kooperatif yönetim kurulunun 07/09/2022 tarihli 69 sayılı yönetim kurulu kararıyla dava konusu ... sayılı yönetim kurulu kararından vazgeçilmiştir. Ancak bu 07/09/2022 tarihli yönetim kurulu toplantısına üyelerinin tamamının çağrılmadığı, usulüne uygun yönetim kurulu toplantı çağrısı bulunmadığı ve 69 sayılı kararın çağrılmamış olan üyelerin yokluğunda çoğunlukla alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ...sayılı karara hukuki değer atfedilebilecek ve ... sayılı yönetim kurulu kararı yönünden dava konusuz kalmış sayılacak mıdır? Yönetim kurulu kararının oluşabilmesi için iki kurucu unsura ihtiyaç vardır. Bunlar; yönetim kurulu toplantısının yapılması ve yönetim kurulu üyelerinin bu toplantıda karar almasıdır....

                nin 29.08.2003 tarihli olağan genel kurul kararıyla 3 yıl süreyle görev yapmak üzere davacı yönetim kurulu üyeliğine ve yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ve münferit imzasıyla şirketi en geniş şekilde temsil, idare ve etmesine karar verildiği, bu kararın 07.10.2003 tarihli ticaret sicili gazetesinde ilan edildiği görülmektedir. 18.05.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla ise yönetim kurulu başkanlığına ..., başkan vekilliğine davacı seçilmiş yönetim kurulu başkanı ...’in şirketi en geniş şekilde ve her konuda idare,temsil ve ilzam etmesine, diğer yönetim kurulu üyelerine verilen imza yetkisinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80....

                  nın yönetim kurulu asıl üyeliğine seçilmesi yönünden İPTALİNE, ...gündem maddesi ile alınan kararların iptali ile ilgili fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, .........'nın yönetim kurulu asıl üyeliğine seçilmesine ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesi karşısında "............'nın genel kurul anında genel kurula katılma, seçilme hakkı bulunmadığından genel kurulda seçilmediğinin tespiti" yönündeki talep konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, "Yönetim kurulu asıl üyesi olarak ana sözleşmenin ...... maddesine göre kendisinden sonra en çok oy alanın seçilmiş olduğunun tespiti" talebinin REDDİNE.." karar verildiği, ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin ..............

                    Bilgi Teknolojileri A.Ş’nin yönetim kurulu üyesiyken istifa ederek bu görevinden ayrıldığını, istifa sonrasında şirket yönetim kurulu tarafından müvekkilinin yerine bir başka kişinin yönetim kurulu üyesi olarak atandığını ancak davalı tarafça tescil başvurusunun, yönetim kurulunun 1 yıllık süre için seçilip görev süresinin dolduğu gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek, davalının ret kararının iptali ile davacının dava dışı şirketin yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğinin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yönetim kurulunun en fazla üç yıllık süre ile seçilebileceğini, davacının istifası ve yerine bir başka şahsın yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına ilişkin kararın yetkili yönetim kurulu tarafından alınmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu