Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir...” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz eden meslek birliğinin şikayet ve katılma dilekçelerine ekledikleri belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; şikayetçi ... meslek birliğinin yabancı meslek birliği AKM ile "karşılıklı temsil sözleşmesi" imzaladığı, ancak suça konu yabancı eserin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin şikayet ve temsil haklarını, adı geçen yabancı birliğe devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı, mahkemece şikayetçi meslek birliğine katılan sıfatı verilmesinin de kanun yoluna başvurma hak ve yetkisi kazandırmayacağı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, şikayet eden meslek birliğinin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...
Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir...” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz eden meslek birliğinin şikayet ve katılma dilekçelerine eklediği belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; Şikayetçi ... meslek birliğinin ...Ltd.Şti. ile "üyelik ve temsil sözleşmesi" imzaladığı, ...Ltd.. Şti.'nin yabancı yapımcı "......
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkeğin ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak açtıkları davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini işlediği ispatlanamamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, zina (TMK m. 161), davalı-karşı davacı kadın ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği belirtilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin münhasıran zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir...” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz eden meslek birliğinin şikayet ve katılma dilekçelerine eklediği belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; Şikayetçi ......
Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir...” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz eden meslek birliğinin şikayet ve katılma dilekçelerine eklediği belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; Şikayetçi ... Meslek Birliğinin ... ..Ltd.Şti. ile "üyelik ve temsil sözleşmesi" imzaladığı, ... ...Ltd.. Şti.'nin yabancı yapımcı "......
Taraflar arasındaki pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı asıl dava ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı karşı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçe ve hüküm arasındaki çelişkinin giderilmesi ve kadının maddî tazminat talebi hakkında, denetime elverişli şekilde gerekçesi açıklanarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile hükmün istinaf edilmeden kesinleşen karşı dava boşanma hükmü, yargılama gideri ile vekâlet ücreti ve harç dışında kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinden ... yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşine hakaret ..., şiddet uyguladığı bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurlu olduğu gerekçesiyle karar verilmiş olup, davalı-davacı erkek tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, ilk derece mahkemesince davalı-davacı erkeğe yüklenen kusur istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararında da açıklandığı üzere, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurlu olduğu hususu ise ispat edilememiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılmasına davacının sebebiyet verdiği, davalıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca vekili; tarafların yaklaşık 4 yıldır ayrı yaşadığını, davalının kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin mutsuz olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirtmek suretiyle istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355)....
Bu sebeplerle boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre başka şehirde de sürdürülmesi evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan böyle bir durum gerçekleşmişse daha sonrasında yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamışsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasının reddi gerekir.(Dairemin emsal kararları: Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 340-341) Ne olmuştur? Davacı kadın 2002 Eylül ya da Ekim başında kocasının yanından ayrılmıştır. Davalı koca tekerlekli sandalyede devamlı oturduğundan arka tarafında “yaralar” oluşmuştur. Bu sebeple “3 kez ameliyat” olmuştur. Davacı kadın kocası yanından ayrıldıktan sonra dava tarihine kadar yaklaşık iki yıl boyunca hangi gerekçeyle olursa olsun bakıma muhtaç kocasıyla ilgilenmeyerek onu yalnız bırakmıştır....