WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Her ne kadar mahkemece, ''dinlenen tanık beyanına göre tarafların 2018 yılından beri ayrı yaşadıkları, davalı tarafın Trabzon'da ailesi yanında kaldığı, müşterek konuta gelmediği davalı taraf eve gelmemesinin haklı nedene dayandığının kanıtlamadığı bu haliyle davalının müşterek konuta dönmeyerek evlilik birliğinin yüklediği vazifeleri yerine getirmediği tarafların evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı'' gerekçesiyle kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

DAVA 1.Davacı kadın dava dilekçesinde; eşi 1997 yılında evlendiklerini, evliliklerinden 2001 ve 2003 doğumlu iki kız çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin her iki taraf içinde çekilmez bir hal aldığını, evlilik birliğinin yarardan çok zarar verdiğini, anlaşmalı olarak boşanmak istediğini, karşılıklı bir taleplerinin bulunmadığını beyanla, anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Mahkemece, davalı erkeğin kısıtlı ve vasisi olduğu gerekçesi ile davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesi için davacı kadına süre verilmesi üzerine, davacı kadın tarafından verilen dava dilekçesinde; eşinin çalışmadığını ve ailenin geçimini kendisinin sağladığını, evde bu nedenle sürekli tartışma yaşandığını ve evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini beyanla, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı karşı davalı tarafın 11/12/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 4 aylık evli olduklarını, bir birilerini tanımadan evlendiklerini, geçinemediklerini, 2 aydır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....

    Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir…”   hükmünü içermektedir.   Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır....

      Davacının, 17/12/2009 tarih ve 27435 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 30/10/2009 tarih ve 2009/15635 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen "Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsü"nün 7. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin 16/07/2012 tarih ve 105 sayılı işlemine yönelik temyiz istemlerinin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 4. Kesin olarak, 23/12/2021 tarihinde davacının temyiz istemleri yönünden oybirliği, davalı idarelerden Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin temyiz istemi yönünden ise oyçokluğu ile karar verildi....

        TMK 166/son gereği kesin hükümden sonra üç yıl geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamaması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kutay'ın velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma karşı dava ise terk ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki istemlere ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı davacının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin kadına ortak konuta dönmesi için ihtar gönderdiği anlaşılmıştır. Davalı-davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1- 2) ve terk nedenine dayalı (TMK.md.164) boşanma davasını birlikte açmıştır. Davalı-davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürdüğünden, eşine gönderdiği ihtarda samimi olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1- 2) nedenine dayalı boşanma talebinde de, eşine ihtar gönderdiğine göre, onun kusurlu davranışlarını affettiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 2....

        Dolayısıyla uzun süreli fiilî ayrılıkları evlilik birliğinin sarsılması nedeni (TMK m. 166/1) saymak, terk hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 164) davalarını etkilemez ve bu çözüm yolu terk hukukî sebebine dayalı boşanma davalarının seçeneği (alternatifi) gibi yorumlanamaz. Öte yandan, TMK'nın 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiilî ayrılık süre koşulu da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle burada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, çok uzun süreli fiilî ayrılık olarak kabul etmek gerekir. Somut olayda, davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1) boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verildiği, davalı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılığa dayalı (TMK m.166/son), aksi halde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak terditli boşanma davası açılmıştır. Mahkemece; davacı erkek tarafından daha önce 10.03.2011 tarihinde açılan ... 2. Aile Mahkemesinin 2011/256 esas sayılı dava dosyasının konusu ile bu dosyasının konusunun evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu hükme esas alınarak derdest başka bir dava bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Derdestlik bir dava şartı olup hakim tarafından re'sen gözetilir (HMK m. 114/1-ı,115)....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek mirasçıları tarafından, kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış, mahkemece davacı eşin 30.08.2017 tarihinde vefat etmesi sebebiyle her iki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu