İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve 166/4 fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talep ettiği; 10/09/2020 tarihli celse de davanın 166/4 hukuksal nedenine dayalı olduğunu beyan ettiği; verilen süre içerisinde reddedildiğini iddia ettikleri davaya ilişkin bilgi sunamadıkları, 14/10/2020 havale tarili dilekçeleri ile davalarının hukuki sebebinin 166/1 olduğunu davalarını bu şekilde ıslah ettiklerini belirttikleri anlaşılmıştır. Davacının ıslahı nedeni ile davaya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak devam edilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....
Asıl dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve velayete ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 3....
Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2022 NUMARASI : 2022/77 2022/607 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu nedenle tarafların TMK 166/1 maddesine göre boşanmalarına, 500 TL iştirak nafakasına, 500 TL yoksulluk nafakasına, 20.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata, karar verilmesini talep ettiği, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili Mahkemenin Zara Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu, esas yönünden ise davacı...
19/06/2017 tarihinde ihtar talebinde bulunduğu anlaşılmakla TMK'nun 164. madde koşullarının oluşmadığı gibi, aynı davada terk ve evlilik birliğinin sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davasının birlikte açılamayacağı, zira davacı, ihtar isteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayıldığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da TMK'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilemeyeceği, eşi ile geçinemediğini, birlikte yaşamlarının artık imkansız olduğunu ileri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam ettirmek üzere eşine ihtarda bulunması da iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davacının terk nedeniyle TMK'nun 164. maddesi ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuk yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında; ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı kadın istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmadığından davalı tanıklarının beyanlarına göre davacı kadına kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle, kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar vermiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1661 KARAR NO : 2022/1645 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2019/416 ESAS 2021/50 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya karar vermek için (TMK m.166/1- 2) davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir. Davalı için kusur sayılabilecek tüm davranışlar affedildiğine göre davalı kusursuzdur. O halde, mahkemece davacı erkek tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği yerde davanın kabulü doğru bulunmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 12/02/2018 tarihli 2016/11205 Esas sayılı ilamı) TMK.'nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir....
Davacı tarafın, boşanma davasına konu erkeğin eylemleri sonrasında evden ayrılıp, sonrasında tekrardan müşterek konuta döndüğünün ve evlilik birliğinin bir müddet daha sürdüğünün, gerek kendi beyanları gerekse dosyaya yansıyan tanık anlatımlarından sabit olduğu, bu şekilde kadının var ise erkeğin önceki kusurlu eylemlerini affetmiş sayıldığı, tanık anlatımlarına göre ortada, erkeğe atfı kabil yeni bir kusurlu davranışın olmadığı, boşanma kararı verilebilmesi için TMK'nın 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, derdest dosyada böyle bir durumun tespit edilmediği, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olarak belirlendiği, fiili ayrılığın Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesindeki diğer koşullarla birleşmiş olmadıkça Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2 maddesine dayalı olarak açılan davada, tek başına boşanma nedeni...