Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 31/03/2005 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, müşterek çocuklarının olmadığı, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2019/1531ESAS 2021/806 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile evli olduklarını, müşterek üç çocuklarının olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, evliliğin devamına imkan kalmadığını belirterek, boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu sebeplerle boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre başka şehirde de sürdürülmesi evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan böyle bir durum gerçekleşmişse daha sonrasında yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamışsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasının reddi gerekir.(Dairemin emsal kararları: Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 340-341) Ne olmuştur? Davacı kadın 2002 Eylül ya da Ekim başında kocasının yanından ayrılmıştır. Davalı koca tekerlekli sandalyede devamlı oturduğundan arka tarafında “yaralar” oluşmuştur. Bu sebeple “3 kez ameliyat” olmuştur. Davacı kadın kocası yanından ayrıldıktan sonra dava tarihine kadar yaklaşık iki yıl boyunca hangi gerekçeyle olursa olsun bakıma muhtaç kocasıyla ilgilenmeyerek onu yalnız bırakmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasıdır. (TMK. 166/1. md.) Davalı kocanın daha önce eşi aleyhine açmış olduğu...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/412 esas sayılı davası "tanık beyanlarının evlilik birliğinin sarsıldığını kabule elverişli olmadığı ve kocanın başka biriyle evlilik hazırlığı içinde bulunduğu kendi kusuruyla hak elde edemeyeceği” gerekçesiyle reddedilerek 22.06.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karar ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kocanın kusurlu olduğu tespit edilmiş, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları dönemde ise kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı da iddia ve ispat edilememiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma, birleşen dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmaya ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl boşanma davasının ve davalı birleşen davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiş, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmiş olduğundan zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Davalı birleşen davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde hem evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine, hem de zina nedeniyle boşanma sebebine dayanmış, talebini kademelendirmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava pek fena muamele, onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşı dava ise zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK.m.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1), davalı-karşı davacı ise zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ve kendisinin reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, karşı dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanmaya ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece, davanın ispat edilemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalının az da olsa kusurlu bir davranışının ispat edilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı koca; davalı-davacı kadının kusur tespiti, boşanma davasının kabulü ile yargılama giderlerine ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı-karşı davalı koca 23/04/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış ile haysiyetsiz hayat sürme nedenlerine dayalı olarak boşanmaya, mümkün olmaması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlık bu şekilde belirlendiği halde, bu husus gözden kaçırılarak kocanın haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle TMK 163. maddesine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmemesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu hususta da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....