Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret, kasten yaralama, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen  TCK.nın 57/1. maddesi uyarınca fiilleri işlediği sırada akıl hastası olan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurullarında koruma ve tedavi altına alınması kararı   usul ve yasaya uygun bulunduğundan,   sanık müdafiinin, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İhtisas Dairelerinden verilen raporlarla ayniyet kabul edilemeyeceğinden, sanık hakkında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yönünde bozma öneren düşünce benimsenmemiştir. 3-) Katılan ... vekilinin temyizi üzerine sanık hakkında öldürme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Müsnet suçu işlediği kanıtlarla sübuta eren sanık ...’ın suç tarihinde ceza ehliyeti bulunmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin 25.06.2010 tarih ve 569 sayılı raporu ile 4.İhtisas Kurulunun 26.07.2010 tarih ve 2621 sayılı raporları göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan katılan ......

      Ağır Ceza Mahkemesinin 04.03.2016 tarihli ve 2009/212-334 sayılı ek kararına vaki itirazın reddine ilişkin İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.05.2016 tarihli ve 2016/494 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkındaki 31.03.2010 tarihli sağlık kurulu raporuna istinaden 5 yıl süre ile 3’er aylık aralıklarla kontrolünün sağlanması için en yakın sağlık kuruluşuna gönderilmesine ilişkin tedbir süresinin dolduğu ve alınan en son 21.12.2015 tarihli sağlık kurulu raporunda hükümlünün sosyal şifa halinde bulunduğunun tespit edildiği, 5237 sayılı Kanunun 57. maddesinde yeralan "(1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar....

        Ancak; TCK'nın 57/1. maddesine göre fiili işlediği sırada akıl hastası olduğu anlaşılan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilirken, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda “toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi” halinde mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılacağı gözetilmeden sadece “toplum açısından tehlikeliliği ortadan kalkıncaya kadar yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınması" şeklinde uygulama yapılması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, hükmün 2. paragrafının “5237 sayılı TCK'nın 57/1-2. maddeleri uyarınca sanık hakkında toplum açısından tehlikeliliğinin...

          SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, güvenlik tedbiri TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama Sanık müdafiinin temyiz talebinin sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararı nedeniyle hükmedilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 57/1. maddesi gereğince yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınması kararının gerekçesine yönelik olduğu ve kararı temyizde hukukî yararının bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TMK 432. Madde Uyarınca Tedavi Amaçlı Korunma Kararı Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen mahalli mahkemesince verilen hüküm temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Biga 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, ... hakkında TMK`nun 432. maddesi uyarınca yatarak tedavi için izin verilmesini talep etmiş, Biga Sulh Hukuk Mahkemesi 12.01.2022 tarih 2021/587 Esas 2022/88 Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı ile dosyanın Avanos Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, Avanos Sulh Hukuk Mahkemesi de 23.03.2022 tarih 2022/94 Esas 2022/207 Karar sayılı ilam ile karşı yetkisizlik kararı ile yetkili mahkemenin Biga Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermiştir. Uyuşmazlığın giderilmesi için dosya Yargıtay`a gönderilmiştir....

              Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle suçunun sabit olduğu anlaşılmış ise de TCK.nın 57/1. maddesi uyarınca fiilleri işlediği sırada akıl hastası olan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine ve yüksek güvenlikli sağlık kurullarında koruma ve tedavi altına alınması kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, sanık müdafinin, eksik inceleme üzerine karar verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 05.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : 1) Sanığın 28.12.2013 tarihli eylemi sebebiyle yapılan yargılama sonucunda; sanık hakkında TCK'nın 32/1. maddesi aracılığıyle CMK'nın 223/3-a-son maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına 2) Sanığın akıl hastası olması nedeniyle koruma ve tedavi amaçlı olmak üzere TCK'nun 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi amacıyla güvenlik tedbirine tabi tutulmasına Sanığın yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına....

                  (5) Tıbbî kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı fıkralarda belirlenen işlemler tekrarlanır.” Şeklindeki düzenlemeye nazaran, tıbbi kontrol ve takip süresi zarfında ancak kişinin toplum açısından tehlikeliliğinin arttığının tespiti üzerine hakkında yeniden koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbirine hükmedilebileceği, tıbbi kontrol ve takip süresinin bitiminde kişinin şifa bulduğunun tespiti halinde hakkında yeniden tedbire hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın bu yönden reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Baba ile Çocuğun Kişisel İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum; evlilik dışı doğan ve nüfusta babası tarafından tanınan, koruma kararı ile kuruma alınan 20.01.2008 doğumlu çocuk... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını telep etmiştir. Mahkemece; davalı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bir karar bulunmadığından davanın konusu bulunmaması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323 )....

                      UYAP Entegrasyonu