Bölge adliye mahkemesince, boşanma sırasında çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesis edilmediği, davacıların Mersin’de, küçüğün babası olan oğullarının ise İstanbul’da ikamet ettiklerini beyan ettikleri, kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı şekilde kullanacaklarına ilişkin dosyada delil bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurularak davacılar ile torunları küçük ... arasında her ayın son cumartesi günü saat 09:00’dan pazar günü saat 17:00’a ve dini bayramların 2. günü sabah saat 09:00’dan akşam saat 17:00’a kadar, her yıl 1 Temmuz sabah saat 09:00’dan 7 Temmuz akşam saat 17:00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Davalı anne ile dava dışı baba Mersin 3....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.(TMK m.324) Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
KARAR : Esastan ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Kavak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacı babaanne ve dede ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacı dede ve babaanne ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı anne ve baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davacı anne tarafından ceza dosyasından başka çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Tarafların ortak çocukları 19.01.2011 doğumlu Nisa inceleme tarihi itibariyle idrak çağındadır. Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki tesis edilirken ana ve babanın eylemleri, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları, çocuğun üstün yararını etkilediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece kişisel ilişki konusunda uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alınarak ve dosyada bulunan tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kişisel ilişki kararlarının süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımadığı, bu nedenle, çocukların üstün yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararlarının değiştirilebileceği, kaldırılabileceği ve daha önce kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebileceği, ancak, kişisel ilişki kararlarının çocuğun üstün yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan, açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde olması gerektiği, çocukla, anne ve baba arasında kişisel ilişki kurulması kararı verilirken; göz ününde tutulması gereken temel ilkenin çocuğun üstün yararı olduğu, çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerektiği, anne ve babanın yararları, ahlâki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün...
Mahkemece, her ayın ikinci ve dördüncü haftalarında kurulan yatılı kişisel ilişki yanında; dini bayramlarda kurulan kişisel ilişkinin yatılı olmaması ve okul yarıyıl ve yaz tatillerine yönelik olarak kişisel ilişki düzenlenmesinin kısıtlı şekilde yapılmış olması doğru değildir. O halde, mahkemece, daha uygun süre ile kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7). 3-Davacı-davalı anne, bu davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği halde, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün de düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7)....
nin anne ile çok mutlu olduğu, babasının kaybından sonra annesini de kaybetme ile ilgili ve kendisinin annesinden uzaklaştırılmasıyla ilgili ciddi korkularının olduğu, davacı taraflar ile yatılı olarak kişisel ilişki kurmasının uygun olmayacağı ve günü birlik kurulacak kişisel ilişki için de yapılacak olan ilk duruşmada küçük ... ...'nin beyanlarının alınarak beyanları doğrultusunda bu hususta karar verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı kanaatiyle görüş bildirildiği, Mahkemece alınan çocuğun beyanında dede ve babaanne ile görüşmek istemediğini beyan ettiği, davacılar ile günübirlik görüşmek isteyip istemediği sorulduğunda ise kesinlikle görüşmek istemediğini, dedenin sinirli ve şiddet içeren davranışlarının olduğunu beyan ettiği, çocuğun beyanı alındıktan sonra uzman bilirkişinin görüş beyan etmediği görülmüştür. Bu durumda davacılar ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulması veya kurulmaması konusunda aldırılan uzman raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....
Aile Mahkemesinin 2019/401 Esas sayılı dosyasından velâyetinin müvekkiline verilerek anne ile kişisel ilişki yasağına karar verildiğini, çocuklarının olumsuz bir psikoloji içerisinde mutsuz edildiklerini ve anneleri ile hiçbir şekilde görüşmek istemediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocukla kişisel ilişki kurulması davasında; tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2018/1079 Esas 2018/1357 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, ortak çocuklar ... ve ...ın velâyetlerinin annesine verildiği ve ortak çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulduğu, Konya 6. Aile Mahkemesinin 2019/401 Esas 2020/353 Karar sayılı ilamı ile, ortak çocuk ......