Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; Davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği, davacı ve davalı ile görüşülmek suretiyle sosyal inceleme raporlarının alındığı, tarafların daha önceden anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararıyla müşterek çocuğun velayetinin davacı annesine verilmesine, davalı baba ile müşterek çocuk arasında ise protokol gereğince kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, iştirak nafakası talebi olmadığından bu hususta karar verilmediği görülmüştür. Müşterek çocuğun kreşe gittiği, kreş eğitiminden sonra da ilkokula başlayacağından boşanma kararıyla belirlenen kişisel ilişki günlerinin sürdürülebilir olmadığı, bu sebeple mahkemece kişisel ilişki günlerinin değiştirilmesinde isabetsizlik yoktur....

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacıların yanına kaldığı belirlenen çocuklardan Hasan ve Hazal hakkında şahsi ilişki tesisine yer olmadığına, Yiğit Efe ile davacılar arasında ilk 3 ay her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri saat 10.00'dan 16.00'ya, sonraki aylarda her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri ile dini bayramların 2. günleri saat 10.00'dan saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı kararı özetle, cevap dilekçesindeki savunma ve taleplerini tekrar ederek, kararın kaldırılması istemiyle istinaf etmiştir. Davacı taraf, istinafa cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, babaanne ve büyük baba ile torunları arasında kişisel ilişki düzenlenmesi davasıdır. Davacılar, torunları olan 06/03/2005 doğumlu T2 28/10/2010 doğumlu Hazal Vanlı ve 08/12/2015 doğumlu Yiğit Efe Vanlı ile kişisel ilişki kurulmasını istemişlerdir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, velayet düzenlemesi, kişisel ilişki düzenlemesi, iştirak nafakalarının miktarı ve eksik inceleme yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.02.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmediler....

    Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Uzman raporunda, küçük ile baba arasında dini bayramlarda yatılı olacak şekilde ve okulların yarı yıl tatilinde kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağı belirtilmiştir. Küçük eğitim çağında bulunmaktadır. Kesinleşen boşanma ilamında dini bayramlarda yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu gibi,yarı yıl tatilinde de kişisel ilişki düzenlenmemiştir....

        Mahkemece anne ile çocuk arasında, boşanma davasında kararlaştırılan ve devam eden kişisel ilişkinin tarihlerini değiştirmeksizin 2015 yılı yaz ayında müşterek çocuğun İzmir'deki akrabalarının nezaretinde akrabalarının evinde üvey baba ile yalnız kalmaksızın annesi ile kişisel ilişki kurmasına, ilerleyen yıllar için kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Boşanma ilamında yer alan kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun tehlikeye girdiğine veya annenin bu hakkını çocuğun bakım ve eğitimi ve yetiştirilmesine ilişkin yükümlülüklerine aykırı olarak kullandığına dair dosyada bir delil bulunmadığı gibi, mevcut kişisel ilişkinin değiştirilmesinin çocuğun menfaatini gerekli kıldığına ilişkin de bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda davanın tümünün reddi gerekirken; yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

          Hüküm davacı kadın tarafından, nafakalar ve tazminatların miktarı, ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki, karşı dava ile verilen karar ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, karşı dava ile ilgili verilen karar, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 01.10.2018 tarihli ilamında tarafların temyiz taleplerine göre sınırlandırma yapılarak, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, tarafların diğer temyiz taleplerinin ise onanmasına karar verilmiştir. Dairemizin onama-bozma ilamı ile kadının boşanma davasının kabulü ve velayet yönünden hüküm kesinleşmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden; ana ve babanın aynı şehirde oturdukları anlaşılmaktadır. Mahkemece, yakın yerde oturma durumu gözetilerek velayet kendisine verilmeyen baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkiye yönelik düzenleme, babalık duygularının tatmini ve çocuğun sağlıklı gelişimi bakımından yetersiz olmuştur....

              Ayrıca mahkemece her ayın l. ve 3. haftası Cuma günü saat 17.00 ile Pazar günü saat 17.00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki, okul çağında bulunan çocukların eğitim durumunu engelleyici niteliktedir. Kişisel ilişki ana-babalık duygularını tatmine elverişli ve de çocukların da ana-baba sevgi ve şefkatini tatmasına yeterli olmalıdır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin ve küçüklerin eğitim durumu ve üstün yararı dikkate alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.11.2018(Salı)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 323.maddesi; "ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir" hükmünü taşımaktadır. Velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmaması usul ve yasaya uygun olmamıştır. Kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu