babaanne ve dedeyle görüşmesinin gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair bir kanaatin oluşmadığının bildirildiği, çocuk ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmadığı gibi çocuğun anne ve babası arasında devam eden boşanma davasının davacılarla torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına engel teşkil etmeyeceğinden, davacıların davasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Aile Mahkemesince boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalı (anneye) bırakıldığını ve çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kararın temyiz edilmesi sebebiyle Yargıtay'da olduğunu, davalının, karar kesinleşmediği için çocuğu ile görüşmesine engel olduğunu ve görüştürmediğini ileri sürerek, boşanmaya ilişkin ilam Yargıtay'dan dönünceye kadar geçerli olmak üzere çocuğun velayetinin geçici bir süre için kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği taktirde boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istemiş; mahkemece; “boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenlemenin henüz kesinleşmediği, derdest olduğu” belirtilerek, istek derdestlik sebebiyle usulden reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....
Mahkemece ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken, babanın cezaevinde bulunması durumunda ve tahliye olmasından sonraki dönem için ayrı ayrı düzenlenmiş, kademeli bir kişisel ilişki tesis edilmiştir. Değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuklar ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru olmadığı gibi davalının cezaevinde bulunması durumunda da görüş ve ziyaret imkanı araştırılmadan kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....
DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma", "tedbir nafakası" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Balıkesir 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1281 esas sayılı dosyanın eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2012 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; davalı-karşı davacı kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarı ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat taleplerinin reddi, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların müşterek çocuğu Yaman 14.02.2011 doğumludur ve taraflar...
Davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunmakla, bölge adliye mahkemesince; çocuk ve baba arasındaki kişisel ilişki; her ayın 1 ve 3. cumartesi saat 10:00'dan pazar 17:00’ye kadar, dini bayramların 2. günü 10:00'dan 3. günü 17:00'ye kadar ve babalar günü 10:00-17:00 saatleri arasında olacak şekilde düzenlenmiştir. Yapılan yargılamada hazırlanan sosyal inceleme raporunda; çocuğun yaşı ve anne sütü aldığı döneminde olması ve davalının yaşam koşulları gözönünde bulundurularak, baba ve çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin yatılı olmaması gerektiği belirlenmiştir. Gerek sosyal inceleme raporundaki tespitler gerekse boşanma kararına esas olan erkeğin kusurları arasında davalı babanın madde kullandığının belirlenmesine rağmen, henüz yaşı çok küçük olan çocuğun babası ile yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, boşanma davasının reddine karar verildiği, ortak çocukların velayetinin anne ve babada bulunduğu, kişisel ilişki için ise ayrı bir dava açılmadığı halde velayetin anneden alındığından bahisle anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlemesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen boşanma ve tarafların tazminat taleplerinin reddi yönünden yeniden hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece 28.06.2021 tarihli kararda çocuklardan ...'nin velayeti babaya, ...'nin velayeti anneye bırakılmış, velâyet hakkı kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Kişisel ilişki düzenlemesine yönelik hükmün çocukların yüksek yararını yakından ilgilendirmesi ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, taraflarca açıkça temyiz edilip edilmediğine ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen temyiz incelemesine tâbi tutulması gerekmektedir. Velâyet kendisine bırakılmayan tarafla ortak çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin de birbirlerini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkinin gelişmesi için önemlidir. Mahkemece, kişisel ilişki dönemlerinde velâyet hakkı babada bulunan ... ile kardeşi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların boşanmaları ile 2012 doğumlu ortak çocuk...'nın velayeti davacı annesine verilmiş, davalı baba ile de kişisel ilişki kurulmuştur. Davacı anne, çocuğun baba yanına gittiğinde sağlığının olumsuz etkilendiğini, babanın çocuğu yanına aldığında il dışına götüreceğini, yaşı dikkate alındığında çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde yeniden kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece; çocuğun yaşı gereğince yatılı kalmasında bir sakıncanın bulunmadığı kabul edilerek, çocuk ile baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişki sürelerin azaltılması şeklinde yeniden düzenlenmiştir....