Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kullanılmasından yasaklanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenli araç kaydının iptali ile davacı adına tescil, aksi halde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin görevleri arasında "tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında, vekaletin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiasıyla (TBK md. 502) açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" sayılmıştır. Dava, tapu iptaline ilişkin olmayıp araç kaydı ile ilgilidir. Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/06/2020 tarihli ve 564- 586 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince;"6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," ı inceleme görevi 13 veya 21....

    Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanınması ve dava açılması halinde her iki davanın birleştirilmesi, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar yine dairece; “....Tüm dosya kapsamı ve somut olayın belirtilen işleyiş tarzı gözetildiğinde, davacının davalı ...'e satış vaadi sözleşmesi ile sattığı dava konusu payın satış vaadi uyarınca İbrahim'e temlikinin sağlanması bakımından ...'yı vekil tayin ettiği, nitekim bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu, vekilin de satış işlemini yaptığı sonucuna varılmaktadır. Öyle ise, dava konusu taşınmaz payının davalıya temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlık HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürür- lüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözeti- lerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. 1- Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suçun sübut bulmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin oybirliğiyle (ONANMASINA), 2- Sanık ... hakkında...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zincirleme basit zimmet HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili iptal Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüş, TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi yerine kamu görevine ilişkin hak ve yetkilerinin kullanılmasından yasaklanmasına hükmolunmak suretiyle sınırlı uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun...

          ın imzası da bulunmadığı halde ödeme yapılmasına neden olduğu iddiası ile açılan kamu davasında, ahzu kabza yetkili olmayan avukata ödeme yapmak suretiyle icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verilmiş ise de; eylemi sebebiyle 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olma ya da kişilere haksız bir menfaat sağlama şeklindeki objektif cezalandırma koşullarının oluşup oluşmadığının denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılması suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına...

            Müdürlüğünde yüklenici firma elemanı olarak istihdam edilen sanığın kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü suç niteliğindeki görevi kötüye kullanma suçunun faili olamayacağı gözetildiğinde; 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği halde yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesi kapsamında yer alan görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin olduğu, yüklenici firma elemanı olan sanık hakkındaki soruşturma ve kovuşturmanın izne tabi olmadığı, 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi ile basit yargılama usulünün getirildiği ancak Anayasa Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/01/2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı...

              -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin reddi ile sicilin dayanağını teşkil eden resmi akitte bedelin nakten ve tamamen vekile ödendiğinin yazılı olması karşısında, vekilin talimat uyarınca bir bedel almadan devrin gerçekleştirildiği yönündeki savunmasına itibar edilmeyerek, bedele hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen davacı ve davalı ...'nın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Hakkının Kötüye Kullanılmasından Kaynaklanan Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; 1-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/1082 esas, 1993/991 karar sayılı dosyası, 2-...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/920 sayılı dosyası, 3-... Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.09.1981 gün 1981/417 karar sayılı dosyalarının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.25.02.2016(Prş.)...

                  HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları...dan intikal eden dava konusu 5051 ada 15 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davalı ...’ın, belediye, elektrik, su ve sair resmi işlemlerde kullanılmak üzere vekaletname istediğini, duyulan güven nedeniyle adı geçen davalının eşi olan davalı ...’a vekaletname verdiklerini, davalı vekilin ise vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle dava konusu taşınmazdaki paylarını davalı ...’e satış yoluyla devrettiğini, herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, davalı ...’in müteahhitlerle görüşmeye başladığını, bu hususta yalnızca davacılar Hatun ve Selami’ye bilgi verdiğini, müteahhit ile görüşmesinde elinin güçlü olması için miras paylarının kendisine devredilmesini istemesi üzerine davacılar Selami ile Hatun’un paylarını davalı ...’e satış yaptıklarını ancak satış bedeli ödenmediğini...

                    UYAP Entegrasyonu