Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, 30/12/2013 tarih ve 2013/467 E. - 2013/674 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29/04/2015 gün ve 2014/5067 E. - 2015/6377 K. sayılı ilâmı ile velayet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklandığı ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verildiğinden, aile mahkemesinin görevli olduğu özel dairenin kabulünde olup, bu kararın mahkemeleri bağlayıcı özelliği vardır. Bu durumda, davacının, davalıya karşı açtığı tapu iptali ve tescil istemli davada, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılarak, davanın ... 2. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın, yargılamaya ... 2. Aile Mahkemesince devam edilmesi için İADESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suç tarihinin 21/07/2014 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 02/06/2014 olarak yanlış yazılması suretiyle CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması, Sanığa yüklenen eylemin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve TCK'nın 257/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hakkında aynı Kanun'un 257/1. maddesi gereğince icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması, Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Velayetin değiştirilmesini gerektirir şekilde davalı babanın velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabulü yerine reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan karara karşı davacının istinaf talebinin reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

      Vekâlet görevi kötüye kullanılmış ve vekille sözleşme yapan kişi vekil ile el ve işbirliği içerisinde ise veya en azından vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını biliyor yahut bilmesi gerekiyorsa vekil eden, sözleşmenin feshini, bu sözleşmeye göre tapuda intikal yapılmışsa tapunun iptalini her zaman isteyebilir. Zira, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukukî sebebine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları hiçbir süreye bağlı değildir. 21. Somut olayda, davalı ... davacılar murisi tarafından taşınmaz satış yetkisini de içeren vekâletname kapsamında vekil tayin edilmiş ve dava konusu taşınmaz vekil eliyle eşi olan diğer davalıya satış suretiyle temlik edilmiştir. Yapılan bu işlemde vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığı, halen kayıt maliki gözüken ...’in de vekille el ve iş birliği içerisinde hareket ettiği kabul edilerek verilen tapu iptali ve tescil kararı ise Özel Daire tarafından onanarak kesinleşmiş, dolayısıyla uyuşmazlık dışı kalmıştır. 22....

        Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. Bilindiği üzere; ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davalarının zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davanın niteliğine göre bu tür iddiaların süreye tabi kılınmaksızın her zaman ileri sürülmesinin olanaklı bulunduğu tartışmasızdır. Bu bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesi neticesinde; davaya konu taşınmaz davacının oğlu olan davalı T8'a verilen Kayseri 7....

        İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil terditli olarak tazminat istemine ilişkindir....

        hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususunun sanık ...'...

          aldıkları mahkumiyet kararının kesinleşmiş olduğunu, İkrah ve Usulsüz işlemler ile devri sağlanan tapu kaydının iptali ve yeniden davacı adına tescili için açılan davada ise İstanbul 20....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, yerel mahkemece davacının dava dışı Paşa Turizm İth. İhr. San. Tic....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, kredi kartının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle, 04/02/1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, “Ceza dairelerinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir. 18/03/2008 tarihli kararda, dolandırıcılık, hırsızlık ve kredi kartının kötüye kullanılmasından açılan davada, dolandırıcılık eylemi unsur kabul edilerek, hırsızlık ve kredi kartının kötüye kullanılması suçlarından TCK’nın 245/1 ve 141/...

            UYAP Entegrasyonu