Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.06.2015 (Pzt.)...

    Geri çevirme kararı üzerine yerel mahkemece; işbu davanın tefrik edildiği 2015/1364 Esas sayılı dava dosyasının yetkisizlik kararı verilerek ....Asliye Hukuk Mahkemesine (2016/287 Esas) gönderildiği, dosya aslı bulunmadığından UYAP'tan davalıya ait cevap dilekçeleri çıktılarının alındığı ve dava dilekçesinin tasdik edildiği bildirilerek, dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. Buna göre; yerel mahkemece, Dairemiz geri çevirme kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....

      ve 3 payın ... adına tesciline, kalan kısım yönünden taşınmazın tespit gibi tesciline; aynı raporda A, C ve E harfi ile gösterdiği kısımların taşlık alan olarak bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Öncelikle, dava konusu 366 parsel sayılı taşınmaza ilişkin işbu davanın 8.4.2015 tarihli celsede Tutak Kadastro Mahkemesinin 1990/12 Esas sayılı dosyasından tefrik edildiği, ancak tefrik edilirken bu taşınmaza ilişkin dava ile ilgili gerekli evrakların dosya içerisine alınmadığı ve aradaki bağlantının sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nin 297. maddesi uyarınca, davanın taraflarının kararda doğru ve eksiksiz şekilde gösterilmeleri gerekirken, bu dosyanın tarafları ile tefrik olduğu dosyanın taraflarının karıştırıldığı ve bu dosyanın taraflarının tamamının karar başlığında gösterilmediği görülmektedir....

        Dava değerine göre davacının anılan dosyada yatırması gereken peşin harç ise 7.155,48 TL'dir davacının tefrik edilen dosyada ayrıca harç yatırmadığı tefrik kararı verilmeden önce ise tüm dava değerine göre 53.681,57TL peşin harç yatırdığı görülmekle anılan dairemizin 2022/Esas sayılı dosyasında davacının yatırmış olduğu 53.681,57TL harç miktarından davacı tarafından dava değerine göre yatırılması gereken 7.155,48TL peşin harç mahsup edilmiş bakiyenin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Şu durumda davacı tarafından peşin ödenen 53.681,57TL peşin harçtan davacının ilk derece mahkemesinin 2019/124 esas sayılı dosyasındaki (dairemizin 2022/828 esas sayılı dosyasındaki) taşınmazın dava değerine göre yatırılması gereken 7.155,48TL peşin harcın mahsup edilmesi sonucunda davacının bu dosyada yatırmış olduğu bakiye peşin harç değerinin 46.526,09TL olduğu anlaşılmıştır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/332 Esas KARAR NO:2023/373 DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ:11/02/2022 KARAR TARİHİ:12/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ------ dosyası ile açıldığı, ----- sayılı ilamı ile mahkememizin ----- esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, davacı vekilinin mahkememizin ----- sayılı dosyasından feragat ettiği, işbu davaya devam ettiklerini ve dosyanın tefrik edilerek yeni esastan davanın devamını talep ettiği, mahkememizin ----- sayılı dosyası ile birleştirilen ----- esas sayılı dosyasının tefrik edilerek mahkememizin ------- esas sayılı sırasına kaydedildiği görüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, müşterek çocuk İlayda'nın annede bulunan velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebi reddedildiği halde, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir....

            Davacının velayetin değiştirilmesi talebi reddedildiğine göre terditli talebi olan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.10.2015(Salı)...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: 26/11/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda annenin velayet sorumluluğunu üstlenmeye engel bir durumunun görülmediği, velayetinin değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, her ne kadar açıkça kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edilmemiş ise de çoğun içinde azı da vardır kuralı ve velayetin kamu düzenini ilgilendirmesi ve daha önce boşanma davası sırasında kurulan kişisel ilişki süresinin Yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığı belirtilerek 2018/599 Esas 2018/574 Karar sayılı 24/10/2018 tarihli ilamında kurulan kişisel ilişkinin yeniden genişletilerek düzenlenmesine karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda: davacının davası kısmen kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiş, gerekçeli kararda ise tedbir nafakasının yanı sıra "geçici velayetin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulması" hususlarında da hüküm kurulması suretiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

                SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı babanın velayetin kaldırılmasına yönelik karar düzeltme talebinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440/1-4 maddesi gereğince kabulüyle Dairemizin 22.02.2016 tarih 2016/2116 esas, 2016/3121 karar sayılı kararında velayetin kaldırılmasına ilişkin onama kararının KALDIRILMASINA, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 1. paragrafında "kaldırılarak" sözcüğünün hükümden çıkartılmasına ve yerine "Türk Medeni Kanununun 183, 349, 351/1. maddeleri gereğince "değiştirilerek" sözcüğünün yazılmasına, kararın bu kısmının açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmün diğer yönlerine ilişkin karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.26.05.2016(Prş.)...

                  UYAP Entegrasyonu