Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı erkek vekili, velayeti davalı annede olan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini ve çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Davacı erkeğin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri reddedilmiş ve reddedilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davalı kadın yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Mahkemece; "Açılan dava; velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; davalı ile evlilik dışı ilişkisinden doğan müşterek çocuk Mustafa Arda Altuncı'nın velayetinin kendisine verilmesini ve müşterek çocuk için iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Tarafların nüfus kaydı incelendiğinde; davalı müşterek çocuk Mustafa Arda Altuncu'yı 26/09/2012 tarih ve 25667 nolu tanıma senedi ile tanımıştır. Davacı annenin velayet talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK'nun 337. maddesine göre ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Somut olayda da anne ve baba evli değildir. Müşterek çocuk evlilik birliği dışında dünyaya gelmiş ve baba tarafından tanınmıştır. Bu haliyle dava tarihi itibariyle zaten velayet annededir. Dava açan tarafın davasını açarken hukuki yararının bulunması dava şartıdır.(HMK 114/1- h) Davacının dava açarken velayetin kendisinde bulunması nedeniyle dava açmakta hukuki yararı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, velayetin düzenlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı baba tarafından, birleştirilen iştirak nafakasının artırılması davasının kabul edilen kısmı yönünden; davalı-davacı anne tarafından ise velayetin değiştirilmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı annenin tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı babanın temyizi yönünden yapılan incelemeye gelince; Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel...
Dava; velayetin düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup da, şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa, çocuğa bakan, velayetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse, bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
anneden alınarak müvekkiline verilmesini, 425 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ederek dava açmıştır....
Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedien iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Temyiz edilen hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihi olarak gösterilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmişse de; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, velayetin değiştirilmesi veya müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebe ilişkin hüküm kurulduğu halde, terditli olarak açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Tarafların, Bodrum 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/166 ESAS, 2020/212 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASI ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Beykoz Aile Mahkemesinin 17/01/2011 tarih 2011/55 Esas, 2011/5 Karar Sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Barkın'ın velayetinin müvekkiline verildiğini, 12/01/2011 tarihinden itibaren 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin 28/04/2011 tarihinde iştirak nafakasının arttırılması davası açtığını, İstanbul 2....