Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Cumartesi günü saat 10.00 ile 11.00 arasında ayrı şehirde olması halinde her ayın 1 ve 3. hafta pazartesi günü saat 10.00 ile 12.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 12.00 arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verildiğini, kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, her hafta sonu yatılı kalacak şekilde, yaz tatili, sömestr ve dini bayramlarda da kişisel ilişki kurularak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 30.05.2017 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk ile babanın her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 12.00 ile Pazar günü saat 16.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile aynı gün akşam saat 17.00 arasında kişisel ilişki tesine karar vermiş, verilen bu karar davalı anne tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
gerekçesi ile; "1- Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, 2- Davacının ortak çocukla kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜ İLE Davacı anne ve ortak çocuk arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, her ayın 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar saat 13.00’e kadar ayda bir gün yatılı olmak üzere toplamda 3 gün, dini bayramların 3. Günü sabah 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, anneler gününde sabah 10.00’dan aynı gün akşam 18.00’e kadar olmak sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kişisel ilişki ve vekalet ücreti kısmı hariç olmak üzere velayet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; davacının davasının ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). 4721 sayılı TMK'nın konuya ilişkin 323. maddesi; "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. "324.maddesi ise; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Toplanan delillerden; davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkiyi hükmün kesinleşmesi ile sınırlamayı gerektiren bir olgunun varlığı ispat edilemediği gibi kişisel ilişki kurulması çocukların fikri ve bedeni gelişmesi içinde gerekli olduğundan bu durum usul ve yasaya aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HMUK. md. 438/7)....
Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı anne ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. Çocuk ile anne arasında annelik duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ölçüde daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan davalı-karşı davacı erkeğin çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması davasının da koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken erkeğin davasının kabulüne hükmedilmesi de hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Babaya Verilmesi-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2015 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.11.2013 (Pzt.)...
ıslah niteliğinde olduğu gerekçesiyle davayı velayetin değiştirilmesi olarak nitelendirerek müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden değiştirilerek davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, müşterek çocuk için davacı lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00- TL. iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
Taraflar ayrı yerde oturdukları ve ulaşım kolaylığı dikkate alındığında, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Kaldı ki, değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Mahkemece, davacı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilerek, babanın babalık duygusunu tatminini sağlayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....