WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davacının velayetin kaldırılması davasının reddine, davacı dede ile dava konusu torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine maktu vekalet ücreti verilmesine ve yargılama giderlerinin davalı anne üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı anne tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi'nce davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Pazartesi günü saat 9.00'dan takip eden perşembe günü saat 17.00'e kadar şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, T.M.K'nun 325/1. maddesi gereğince torunla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacılar ile davalı annenin velayeti altında bulunan küçük Yakup arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davalı vekilinin süresi içinde istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

    O halde ortak çocuklar ile velayet kendisine verilmeyen anne arasında infazı mümkün bir kişisel ilişki hükmü bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulması talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324)....

      Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

      İlk derece mahkemesinin 20/06/2022 tarihli tensip ara kararının 16. bendi ile "16- Davacının çocuk ile kişisel ilişki talepli ihtiyati tedbir talebi değerlendirilmekle; davanın kişisel ilişki kurulmasına yönelik dava olduğu, davanın esasına çözecek mahiyette tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alınarak bu aşamada tedbir talebinin reddine," karar verilmiştir. Davacı erkek; kişisel ilişki kurulması talebi yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin 20/06/2022 tarihli tensip ara kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Boşanma, ayrılık, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. Maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Mahkemece belirlenen kişisel ilişki süresinin şu aşamada yeterli olduğu, değişen durum ve koşullara göre kişisel ilişki düzenlemesinin her zaman talep edilebileceği, dairemizce verilen karar kesin olmakla, ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki geçerlilik kazanacağından, ayrıca tedbiren kişisel ilişki kurulmasına da gerek kalmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nakafanın Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı babanın nafakanın kaldırılması davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar’ temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

        kaldırılarak velayetin anneye verilmesine, geçici velayetin de tedbiren anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Müşterek çocuk 10/09/2011 doğumlu olup, taraflar arasında daha önce görülen velayetin değiştirilmesine ilişkin dava tarihi itibariyle 6 yaşlarındadır. Kişisel ilişki önceki kararda yatılı olarak düzenlenmemiş olsa da aradan geçen zamanda çocuk büyümüştür. Sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişkinin daha uzun süreli düzenlenmesinin küçüğün yararına olacağı rapor edilmiştir. Çocukla anne arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, annelik duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da anne sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile anne arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde, aynı şehir farklı şehir ayrımı yapılmadan yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

        UYAP Entegrasyonu