Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m.30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2017(Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; yoksulluk nafakasının hükmedildiği boşanma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen ......
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadın hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken davacının ekonomik durumu ve taraflar arasında mevcut olan denge durumu, ve davacının hastalığı da dikkate alınarak, TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, davalının yoksulluğunun da ortadan kalkmadığı kabul edilerek, (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) nafakadan uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırılması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile 2004 yılında anlaşmalı boşandıklarını, boşanma protokolünde davacının kendisine yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma sonrasında ise davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi ile aleyhine dava açtığını,bu davada mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde karar verildiğini, ancak bu kararın temyiz incelemesi neticesinde bozulduğunu, davacının sonrasında 2013 yılında yeniden yoksulluk nafakasının kaldırılması için aleyhine dava açtığını ancak bu davanın da reddedildiğini, bu davanın da aynı gerekçelerle açıldığından kesin hüküm itirazı bulunduğunu, davacının maddi durumunun iyi olmadığı yönündeki iddiaların nafakanın kaldırılması konusunda bağlayıcı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davalı yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk derece mahkemesince ortak çocuklar 2012 d.lu Asya ve Bilge için önceden hükmedilen her bir çocuk için aylık 750 TL iştirak nafakasının aylık 400 TL'ye indirilmesi talebinin reddine, tesis edilmiş olan iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında dava tarihinden itibaren arttırılmasına, davalı T3 için tesis edilmiş olan 750,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ile belirlenmiş olan nafakanın 600,00 TL'ye indirilmesine, tesis edilmiş olan yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmiştir. Sözleşme ile hükmedilen aylık 750 TL yoksulluk nafakasına yıllık %15 artış uygulandığında ulaşılacak rakam dava tarihi itibariyle 862,5 TL 'dir. Aslen 600 TL'ye indirilen yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle miktarı budur....
İlk derece mahkemesince ortak çocuklar 2012 d.lu Asya ve Bilge için önceden hükmedilen her bir çocuk için aylık 750 TL iştirak nafakasının aylık 400 TL'ye indirilmesi talebinin reddine, tesis edilmiş olan iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında dava tarihinden itibaren arttırılmasına, davalı T3 için tesis edilmiş olan 750,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ile belirlenmiş olan nafakanın 600,00 TL'ye indirilmesine, tesis edilmiş olan yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmiştir. Sözleşme ile hükmedilen aylık 750 TL yoksulluk nafakasına yıllık %15 artış uygulandığında ulaşılacak rakam dava tarihi itibariyle 862,5 TL 'dir. Aslen 600 TL'ye indirilen yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle miktarı budur....
Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin annenin velayet hakkını kötüye kullanması nedeniyle velayetin değiştirilmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; talebin kayım atanmasına yönelik olduğu, velayetin değiştirilmesi için açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, halihazırda annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433E-2010/70 K. sayılı ilamında 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden başlayarak tahsiline, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiğini, ancak davalının 2010'un 5.ayından itibaren çalışmaya başladığını böylece davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığını iddia ederek, karar henüz kesinleşmediğinden davalıya ödenen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı verdiği dilekçe ile; geçici bir işte çalışmaya başladığını, aldığı ücret miktarı ve büyükşehirde yaşaması sebebi ile yoksulluktan kurtulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; mahkemenin 2009/433 Esas 2010/70 Karar no.lu ilamı ile davalı lehine hükmedilen ve karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması :Yoksulluk Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından 02.02.2021 tarihli ek karar ve asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü ve karşı davada yoksulluk nafakasının arttırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...