Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, veya kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.02.2016 (Çrş)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden; davalı tarafından ise kişisel ilişkinin değiştirilmesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
Davalı duruşmadaki beyanında özetle; velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, tarafların Ankara 1 Aile Mahkemesi'nin 21/10/2009 tarih, 2009/971 Esas, 2009/1289 Karar sayılı kararıyla boşandıkları, müşterek çocukları 2007 doğumlu Emine Özce'nin velayetinin davalı anneye verildiği, davacının velayetin değiştirilmesi hususunda isteğinin asıl olarak davalının yeniden evlenmiş olmasına dayandığı, velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesinin, velâyetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep olmadığı gibi velayet hakkı sahibi davalı annenin velayet görevini yerine getirmediği yahut ihmal ettiğine dair dosyaya yansıyan bir delilin de bulunmadığı, alınan uzman raporunda da velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durumun tespit edilmediği görülmekle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda kaldırılan yıllık nafaka miktarı (1090 YTL) aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. 2-Velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyizin incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkinidir. (TMK 348. vd. m.leri) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; toplanan delillere ve dosyadaki geçici koruma kimlik belgelerine göre, tarafların Suriye vatandaşı olduğu, kimlik belgelerinde bekar olarak gözüktükleri, davacının dava dilekçesinde imam nikahı ile evlendiklerini dile getirdiği, imam nikahı ile yapılan bu evliliğin Türkiye'de geçerli olmadığı, davanın tarafları bakımından "Yabancılık unsuru" taşıdığı, bu durumda 5718 sayılı MÖHUK hükümleri çerçevesinde uygulanacak hukukun tespit edilmesi gerektiği, yerel mahkemece taraflar arasındaki davada Suriye devleti kanunlarının uygulanması gerekir ise de, Suriye'deki savaş durumu ve uygulanacak hukukun tespit edilememesi nedeni ile davada Türk hukukunun uygulanmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. HMK 26- (1)m.si uyarınca, hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davacı ile davalının resmi nikahlı evli olmadıkları, müşterek çocuğun evlilik dışı ilişkiden meydana geldiği, anne ve baba evli olmadığı için velayetin TMK 337/1 maddesine göre anneye ait olduğu, davalı annenin velayetinin davacı babaya verilmesine rızasının olmadığının davalı vekilinin beyanında da anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı baba istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tekrarla çocukların üstün yararı gereği davanın reddinin hatalı olduğunu belirtmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 gün ve 2014/695 E., 2016/274 K. sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.12.2016 gün ve 2016/16052 E., 2016/15652 K. sayılı kararı ile: "…Taraflar 27/06/2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmışlar, ortak çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Davacı baba 19/09/2014 tarihinde açtığı davayla velayetin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra, davalı annenin çocuklara karşı velayet hakkını kötüye kullandığı, çocukları ihmal veya istismarının bulunmadığı rapor edilmiştir. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir....
TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....
Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
Dava, velayetin değiştirilmesine ilişkindir....