(Yargıtay HGK 06.06.2018 tarihli 2017/2- 2069 Esas 2018/1179 Karar sayılı ilamı) Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m 323 ) Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Bu tespitlere göre somut olayda; tarafların Merzifon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/406 Esas 2015/227 Karar sayılı dosyasında boşandıkları, müşterek çocukları olan Çınar ÇOPUR'un velayetinin davacı anneye verildiği, babası ile müşterek çocuk arasında mahkemece şahsi ilişki düzenlendiği, 05/03/2015 tarihinde kararın kesinleştiği, daha sonrasında baba tarafından velayetin değiştirilmesi davası açıldığı Merzifon 1....
Günü saat 17.00'a kadar baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; bu süreler içinde müşterek çocuğun velayet kendisine verilen taraftan alınarak velayet kendisine verilmeyen tarafa teslimine" karar verilmiştir. Davacı vekilinin tashih talebi üzerine ilk derece mahkemesince, 15.03.2022 tarihinde baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; ibaresi anne yanında kalmak olarak tashih edilmiş, kişisel ilişki bendi yeniden yazılmıştır. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece alınan uzman raporunun yetersiz olduğunu, idrak çağındaki çocuğun duruşmada beyanı alınmadığını, kararın usul, yasa ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, velayetin annede bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, evlendiği eşinin çocuklarının velayetinin annelerinde olduğunu, davacıyı tehdit etmediğini,davacının kişisel ilişki günlerinde gelmediği için çocuklarla görüşemedediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;Davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk Yağmur'un velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, Esma Nur'un velayet değiştirme isteminin reddine, karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2022 NUMARASI : 2022/70 ESAS 2022/548 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkindir. Düzenleme yapılırken çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Tarafların 20.11.2014 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında müşterek çocukların velayetinin babaya verildiği, baba ile yaşadıkları anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellendiğini, davalı babanın yeni eşi tarafından müşterek çocuğa şiddet uygulandığını, çocuğun annesine gitmemesi konusunda tembihlendiğini, sosyal inceleme raporunda çocuğa ait düşünce ve beyanların tembihlenmesi sonucunda oluşturulduğunu, bu durumun raporda da belirtildiğini, çocuğun yaşı itibariyle anne sevgisine muhtaç olduğunu, davacı müvekkilinin artık sabit ikametgah sahibi olduğunu, müvekkilinin birlikte yaşadığı eşinin herhangi bir çocuğu olmadığını, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, ...'nin velayeti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.10.2017 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf davalı-davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlenmesinde en önemli ölçüt, velayeti düzenlenen çocuğun üstün yararıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 19.07.2011 gününde duruşmalı temyiz eden davacı ... ve karşı taraf davalılar ... ve ... ile vekilleri Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ve davalının temyiz dilekçesi ,davacı vekiline aynı işyerinde daimi çalışanına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevzi sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür....