"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün*temyiz eden ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf ... ile vekili Av. ... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davacı kocanın boşanma davası, yetki itirazı, velayet, kişisel ilişki ve davalı kadının manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan davacı koca ile fiili ayrılık dönemi içerisinde eşine hakaret eden ve bu suçtan mahkum olan davalı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...
Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı baba 05.07.2013 tarihinde müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi için dava açmış, bu davada çocuk için iştirak nafakasına da hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilerek çocuk için dava tarihinden itibaren davacı baba yararına iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de, açıklandığı üzere velayetin değiştirilmesi davalarında kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmelidir. Velayet kendisine bırakılmamış olan eşin fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu, idrak çağındaki çocuğun duruşmadaki beyanı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, anne hakkındaki ceza davası , velayetinin babaya verilmesine engel durum bulunmadığı hususları dikkate alındığında, velayetinin babaya verilmesi menfaatine olmakla ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesi kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı kadının velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında velayeti babaya verilen küçük ile anne arasında kurulan kişisel ilişki "Davalının bulunduğu cezaevi yönetiminin belirlediği, her ayın ilk açık görüş gününde, yine yönetemin belirlediği gün ve saatlerde olmak üzere müşterek çocukla anne arasında şahsi ilişki tesis edilmesine, şahsi ilişkiyi yerine getirme yükümlülüğünün davacı babaya ait olduğuna" şeklinde olup infaza elverişli olmadığı gibi annenin 09.09.2020 tarihinde tahliye olup yeniden düzen kurduğu da dikkate alındığında uygun değildir....
Aile Mahkemesi'nin kararı ile boşandıklarını, çocuğun velayetinin davacının da bilgisi dahilinde davalıya verildiğini, hiç bir tehdit altında kalmadan protokolü imzaladığını, hakim huzurunda protokolü kabul ettiğini, o tarihten beri küçük çocuğa davalının bakıp büyüttüğünü, velayetin değiştirilmesi şartlarının oluşmadığını, davalının kamyon şoförlüğü yaptığını, bu nedenle evden uzakta uzun süre kalmadığını, çocuğu ile vakit geçirme imkanının her zaman olduğunu, velayet görevini gereği gibi yerine getirdiğinden açılan velayetin değiştirilmesi talebinin ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi, nafaka, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, hali hazırda boşanma davası sırasındaki koşulların değiştiğini belirterek; çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, bu talep kabul edilmezse boşanma ilamı ile hükmedilen 2.000,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını veya 1.657,38 TL'ye indirilmesini, velayetin değiştirilmesi halinde ise çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.05.2015 (Prş.)...
DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, başlangıçta yatırılmayan aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz başvuru harcının ... alınmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...
günü olmak üzere kişisel ilişki tesisine, 1 Temmuz-30 Temmuz arasında yatılı olmak üzere kişisel ilişki tesisine, mahkemece bu tarihler uygun görülmez ise takdir edeceği günlerde kişisel ilişlki tesisine, dava süresince müvekkilin çocuğuna olan hasreti, çocuğun yaşadığı ortamdaki baskı, davalının kişisel ilişkiyi engelleyici tavrı göz önüne alınarak tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi şeklinde taleplerini terditli olarak tamamen ıslah ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini beyan ve talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddine, davacının müşterek çocuk 25/01/2014 doğumlu Elif Su Eda ile arasında şahsi ilişki kurulması talebinin kısmen kabulü ile; kararın kesinleşmesinden itibaren her ayın 1. Ve 3 Cumartesi günleri saat 10:00 ile Pazar günleri saat 18:00 arasında, her yıl dini bayramları 2....
dolayı, evlilik birliği içinde kendini aldatan, sürekli başka erkeklerle yazışan, görüşen, uygunsuz fotoğraflarını başka erkeklere gönderebilen bir anneye müşterek çocuğun velayetini vermek istemediğini, davacı annenin sık sık yayla, gezme ya da başka etkinlikleri nedeni ile müşterek çocuğu ihmal ederek ilgilenmediğini, davacı annenin çocuğun eğitimini umursamadan, okul günlerini ve dahası davalı baba ile tesis edilen kişisel ilişki günlerini kapsayacak şekilde şehir dışına gittiğini, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin icra emri düzenlendiğini, müşterek çocuk ve davacının yaşadığı adrese icra memuru ve rehber öğretmen eşliğinde gidilerek çocuğun adresinde olmadığı ve davalı baba ile kişisel ilişki tesis edilemediğine dair tutanak tutulduğunu, davacı annenin kendi öncelikleri ile çocuğun menfaatlerine zarar verecek biçimde hareket ettiğini, herhangi bir ihtiyacı veya zorunluluğu olmadan keyfi olarak müşterek çocuğu il dışına çıkardığını, okula gitmesini engellediğini...