Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin tespiti", "kişisel ilişki kurulması" ile "tedbir ve iştirak nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından; iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı babanın kişisel ilişkiye yönelik davasının tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2012...

    Davacı-karşı davalı kadın vekili; vekalet ücretine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; erkeğin reddedilen velayetin değiştirilmesi davasına, kişisel ilişki düzenlemesine ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; velayet düzenlemesi ve iştirak nafakası istemlerine ilişkindir. Her ne kadar, davalı-karşı davacı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir. İncelemeye konu dosyada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi kapsamında değerlendirilip, sonuca bağlandığından, davalı-karşı davacı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin reddi cihetine gidilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2012/13534 Esas, 2013/264 Karar sayılı kararında işsiz kocaya yoksulluk nafakası yükletilemeyeceğine hükmedildiğini, kaldı ki yoksulluk nafakası ödemeye mahkum edilen eşe yüklenen külfetin ne denli adil olduğu ve süreye bağlı olması gerektiğinin de son zamanlarda dillendirildiğini, düzenlemeye gereksinim duyulduğunun aşikar olduğunu belirterek, müşterek çocuk Aybike POLAT'ın velayetinin tarafına verilmesini, aksi takdirde kişisel ilişki tesisinin hakkaniyete uygun olarak yeniden tesisi ile tarafına yükletilmiş olan 200,00- TL. yoksulluk nafakası ile 150,00- TL. iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası" ile "velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

      Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkindir. Düzenleme yapılırken çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Tarafların 20.11.2014 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında müşterek çocukların velayetinin babaya verildiği, baba ile yaşadıkları anlaşılmıştır....

      işlemleri yaptırabilmek için davacıya yetki verilmesine, müşterek çocuklar için dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 750,00 şer TL tedbir-iştirak nafakasına, velayetlerinin değiştirilmesi akabinde iştirak nafakası olarak devamına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

      ilişki kurulmasını talep etmiştir....

      Davacı, davasında velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak müşterek çocuklar yararına verilmiş bulunan iştirak nafakalarının kaldırılmasını da talep etmiş, mahkemece boşanma ilamı ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamış ve bu konuda tarafların istinaf itirazı bulunmamakta ise de; velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin doğal sonucu olan feri bir taleptir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası iken ıslah ile velayetin değişirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. Davalı süresinde aleyhine verilen hükümlere karşı istinaf talebinde bulunmuştur....

      Davalı-davacı kadının şahsi ilişki ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf incelemesinde; Müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken değişen yaş ve zamana göre; infazda tereddüt oluşturacak şekilde kademeli kişisel ilişki düzenlenmesi, değişen koşullar önceden ön görülemeyeceğinden ve de değişen koşullara göre kişisel ilişkinin değiştirilmesi dava konusu yapılabileceğinden doğru görülmemiş (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 06/05/2019 tarih, 2019/493- 5433 Esas-Karar), davalı-davacı kadının çocukla baba arasındaki şahsi ilişki tesisine yönelik istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu