(TMK.md.348) Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK.md.183,349) Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez’e) karar verilmesi bozmayı gerektirir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin İhsan'dan alınıp Belma'ya verilmesine, istek halinde peşin harcın geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.04.2015(Salı)...
Mahkemece, velayetin düzenlenmesine esas olmak üzere herhangi bir uzman incelemesi yaptırılmamıştır. Öyleyse, mahkemece yapılacak iş; mahkeme nezdindeki aile mahkemesi uzman veya uzmanlarından çocuğun velayetine esas teşkil etmek üzere rapor alınması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, çocuğun üstün yararının velayetin ebeveynlerden hangisine bırakılmasında olduğunun saptanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan hususların üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2015(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden müşterek çocuk ...'ün yargılama sırasında ...'taki çocukevinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi olarak kabul edilmesi gerekir....
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlar geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2016 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "iştirak nafakasının arttırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (koca)'nın velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı (koca)'nın nafaka artırımı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İştirak nafakasının hükümle yapılan aylık arttırımının bir yıllık tutarı toplam 600 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç). Bu sebeple davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 25.10.2021 (Pzt.)...
DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin düzenlenmesi" ve "velayetin değiştirilmesi" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı baba davalı ile boşandıklarını ve velayetin anneye verildiğini, davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığını, sosyal güvencesi bulunmadığını, evden sabah erken çıkıp akşamları geç gelmesi nedeniyle çocukla ilgilenmediğini, çocuğun tüm bakımını kendisinin yaptığını, çocuğun da baba yanında kalmak istediğini belirterek velayetin anneden alınıp babaya verilmesini talep etmiştir....
Bu husus nazara alınmadan aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 3-Üçüncü kişinin temyiz itirazlarına gelince; Babanın babası tarafından bağımsız olarak açılan ve boşanma davasıyla birleştirilerek görülen davada; velayetin ana ve babadan kaldırılması istenmiştir. Sebep olarak her iki ebeveynin de "akıl hastası" olduğu gösterilmiştir. Davalı (baba)nın akıl hatası olduğu tıbben belirlenmiş, bu sebeple kısıtlanmış, velayet altına konulmuştur. Boşanma davası da akıl hastalığı sebebine dayanılarak açılmış ve kabul edilmiştir. Boşanma kararı ile birlikte velayetin davacı anneye bırakılmasına karar verilmiştir....
a bakmadığı ve kendisinin torununa vasi atanmasını talep etmiş olup, küçük velayet altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden aile mahkemesi görevlidir (TMK 348 m.). Bu durumda uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....