Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı değiştirme isteğini;davalı babanın çocuğun velayeti kendisinde olmasına rağmen,çocuğun bu dönemde fiilen hafta içi çalışma günlerinde kendisine bırakılmak ve sadece hafta sonlarında davalı babası tarafından alınmak suretiylee velayet görevinin davalı tarafından eylemli olarak yerine getirilmemiş olmasına;velayetin düzenlenmesinde,çocuğun yaşının küçüklüğü ve yetişme çağında olması nedeniyle,annelik kimliğinin gelişimi için,velayetin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olacağı iddiasına dayandırmıştır. TMK.nun 183,349,351/1.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde;koşulların değişmesi ve çocuğun menfaatinin gerektirmesi halinde,velayet sahibinin değiştirilmesi mümkündür....

    ın TUTUKLULUK HALİNİN KALDIRILMASI ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse DERHAL SALIVERİLMESİNE, tahliye kararının yerine getirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, her iki tarafın da velayetin yerine getirilmesinde bir engelinin bulunmadığı, çocukla bağlarının güçlü olduğu, ancak çocuğun yaşı, davalı babanın mesleği ve çocuğun bakımının ve sorumluluğunun genellikle davalının annesi tarafından karşılandığı, davacının ev kadını olup ailesi ile birlikte yaşadığı, çocuğun bakımı ve velayeti konusunda istekli olduğu, çocuğun bakımı ve velayetin yerine getirilmesinde sosyal, kültürel ve ekonomik bir engelinin olmadığı, davacının uzakta yaşaması ve maddi imkansızlıkları nedeniyle çocukla telefon görüşmesi dışında bir bağ da kuramadığı değerlendi rerek velayetin değiştirilerek davacı anneye verilmesinin çocuk yararına olacağı yönünde kanaat getirildiği, davanın kabulü ile müşterek çocuk Berat Mazıbaşı'nın velayetinin davalı babadan alınarak davacı anne T1 verilmesine karar verildiği görülmüştür....

      O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK md.349) yerine, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalının istinaf talebinin kabulü ile hükmün Dairemizce düzeltilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalı kadının istinaf talebinin KABULÜNE, Bismil 1....

      Davacı tarafın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf incelemesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve velayetin değiştirilmesine yönelik talebin reddine dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesine yönelik talebin reddine dair kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılğın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

      Mahkememizce yukarıda izah edildiği üzere velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun dosya kapsamından tespit edilememesi ve çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine en çok muhtaç olduğu dönemde olması karşısında velayetin değiştirilmesinin çocuğun gelişimine bir katkı sağlamayacağının SİR ile sabit olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçesi ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

      Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocuğun "üstün yararı" gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlar ile ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....

        Anayasasının 90. maddesi) Ortak velayette unutulmaması gereken husus ortak velayetin karşılıklı rızaya dayanmasıdır. Başka bir deyişle eşler ortak velayet değil, velayetin taraflardan birine verilmesini isterler ise düzenleme de buna uygun yapılacaktır. Küçüğün üstün yararı da taraflar arasında ki uzlaşma kültürüne bağlıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAHLİYE ,ECRİMİSİL,AİLE KONUTU ŞERHİNİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı Torbalı 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.10.2010 gün ve 247-386 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bulut tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Yanlar arasında görülen Torbalı 2. Asliye ve Hukuk Mahkemesinin 04.10.2007 tarih 2006/4-2007/378 kararının keşinleşme şerhini içeren bir örneğinin ilgili merciinden istenilmesi anılan karar örneği evraka eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TAHLİYE EMRİNİN KALDIRILMASI Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2007 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 3.360 YTL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 28/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu