HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi” işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır. Bu itibarla, davacı-davalının temyiz yolu kapalı olan velayet davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre temyiz itirazları yersizdir....
Ancak velayetin verilmesi uygun değilse küçüğe vasi atanması yoluna gidilebilir. Küçüğün sağ olan babasının isteği “velayetin kendisine tevdii” niteliğindedir. Bu isteğin esası hakkında inceleme yapma ve karar verme görevi ise Aile Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Trabzon Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Vasi Tayini İçin İhbar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçüğün babası davalı ile evliyken 18.02.2010 tarihinde ölmüş, velayet davalıya kalmıştır (TMK.m.336/3). Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, 13.11.2013 tarihinde açılmıştır. Velayetin kaldırılması için, bu hakka sahip olanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğinin gerçekleşmesi yada çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gerekir (TMK.m.348)....
Davacı tarafından 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre velayetin kaldırılması davası açıldığı ve dava konusu çocuğun bir temsil kayyımı tarafından temsil edilmeden karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun velayetin kaldırılması davasında dava konusu çocuk usulüne uygun biçimde temsil edilmediği halde işin esasının incelenebileceğine yönelik düşüncesine katılmıyorum. Dava 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre açılan velayetin kaldırılması davasıdır. Dava konusu çocuk ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması vardır. (TMK. m. 426 b. 2) O halde dava konusu çocuklara kayyım atanmalı, kayyım davaya katılmalı ve gösterdiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından iştirak nafakası talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise velayetin değiştirilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 349. maddesi gereğince velayetin değiştirilmesine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayetin değiştirilmesi davası kabul edilerek velayeti davalı babada olan müşterek çocuk ...'...
Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 saylı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3.Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; nafakanın başlangıç tarihi yönünden, davalı tarafından ise; velayetin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından 08.12.2011 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde açılan velayetin değiştirilmesi davasında mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı anne tarafından velayetin değiştirilmesi davası ile ilgili olarak 13.08.2012 tarihinde ......
Mahkemece velayetin anneye verilmesi çocuğun üstün yararına uygundur. Bu sebeple, temyiz edilen hükmün onanması gerekirken, bozulmasına karar verilmesi yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçmış olmakla davalı babanın karar düzeltme talebinin bu yöne ilişkin olarak kabulüne, velayetin kaldırılması kararma yönelik olarak onama kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilmesine karar verilmiştir....