Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayetin anne ya da babaya verilmesi, daha çok çocuğu ilgilendiren, onun menfaatine ilişkin bir husus olduğuna göre, gerek Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 3. ve 6.maddelerinde yer alan hükümler, gerekse velayete ilişkin yasal düzenlemeler karşısında, velayeti düzenlenen çocuğun, idrak çağında olması hâlinde, tercihi onun aleyhine bir sonuç doğurmayacaksa, kendisini yakından ilgilendiren bu konuda ona danışılması ve görüşünün alınması gerekir. O halde velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne ortak çocukla baba arasında hafta sonları ve dini bayramlarda yatılı olmayacak halde şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, Davalı kadın vekili şahsi ilişkinin kaldırılması, ya da süresinin kısaltılması, Davacı erkek vekili yatılı şahsi ilişki tesis edilmesi Talepleri ile kararı istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişkinin tesis edilmesi isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların 19.07.2017 tarihinde boşandıkları, ortak çocuk Derin'in boşanma kesinleştikten sonra 02.08.2017 tarihinde dünyaya geldiği çocuğun evlilik birliği içerisinde ana rahmine düştüğü dolayısıyla çocuğun evlilik birliği içerisinde doğduğunun kabul edilmesinin gerektiği anlaşılmaktadır....

Mahkemece; davanın kabulüne, velayetin değiştirilerek anneye verilmesine, baba ile yazılı şekilde kişisel ilişki kurulmasına, davalının ortak velayete ilişkin talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, velayetin değiştirilmesi için esaslı bir değişikliğin olmadığını, çocuğun menfaatine aykırı olması halinde görüşüne değer verilmemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak, davanın reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesine ilişkindir....

çocuğun anneye karşı tepkili olmaya başladığını belirterek tedbiren ve neticeten çocuğun ortak velayetinin kaldırılmasına, velayetin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, 15.10.2009 doğumlu müşterek çocuk Servet Can Baybars'ın babada bulunan velayetinin değiştirilerek davacı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen küçük ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık ıslah tarihi olan 12.04.2022 tarihinden itibaren aylık 1.000 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı verilen kararı; velayetin değiştirilmesi koşulları oluşmadığı halde, çeşitli iftiralarla tarafı karalanarak velayetin anneye verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar....

dolayı, evlilik birliği içinde kendini aldatan, sürekli başka erkeklerle yazışan, görüşen, uygunsuz fotoğraflarını başka erkeklere gönderebilen bir anneye müşterek çocuğun velayetini vermek istemediğini, davacı annenin sık sık yayla, gezme ya da başka etkinlikleri nedeni ile müşterek çocuğu ihmal ederek ilgilenmediğini, davacı annenin çocuğun eğitimini umursamadan, okul günlerini ve dahası davalı baba ile tesis edilen kişisel ilişki günlerini kapsayacak şekilde şehir dışına gittiğini, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin icra emri düzenlendiğini, müşterek çocuk ve davacının yaşadığı adrese icra memuru ve rehber öğretmen eşliğinde gidilerek çocuğun adresinde olmadığı ve davalı baba ile kişisel ilişki tesis edilemediğine dair tutanak tutulduğunu, davacı annenin kendi öncelikleri ile çocuğun menfaatlerine zarar verecek biçimde hareket ettiğini, herhangi bir ihtiyacı veya zorunluluğu olmadan keyfi olarak müşterek çocuğu il dışına çıkardığını, okula gitmesini engellediğini...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; tazminat ve nafaka miktarı ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.09.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... . vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    (TMK.337-340-342-346) Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Çocuklar hakkında, davacı erkek tarafından Dinar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/160 Esas sayılı dosyasıyla, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 5/1-c bendi çerçevesinde bakım ve sağlık tedbiri talep edilmiş olması, çocukların velayetlerinin babadan kaldırılması için gerekçe olamaz. Dosyada velayetin babadan kaldırılmasını gerektiren başkaca bir delil de bulunmamaktadır.Yanılgılı değerlendirmeyle velayetin babadan kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan sebeplerle temyiz edilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....

      Annenin kişiliği yönünden velayetin kendisinden alınmasını gerektirecek bir sebebin olmadığı mahkemece kabul edilmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 183 ve 349. maddelerine dayalıdır. Toplanan deliller velayetin değiştirilmesinin varlığına yeterli değildir.Bu nedenle sayın çoğunluğun onama görüşüne iştirak edilmemiştir....

        Belirli bir kişiyle evlilik dışı ilişki kurması ve bilahare aynı kişiyle resmen evlenmiş olması da velayetin kaldırılması için yeterli değildir. O halde davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile velayetin kaldırılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.11.2006 sa. KARŞI OY Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenle değerli çoğunluğun bozma kararına iştirak edilmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu