Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.12.2018 günü temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacının velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin talep çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Hüküm, infazda tereddüte yer bırakmayacak şekilde kurulmalıdır. Velayet hakkına haiz olmayan anne ile çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hükümde yer alan "...her sömestr tatilinin ilk haftası..." ibaresi infazda tereddüt yaratacağından doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocukla baba arasında “farklı il veya ilçede olmaları hali ” ve “aynı il veya ilçede olmaları hali " için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ....’ın .... ilçesinde , baba'nın ise ....’nın ... ilçesinde oturduğu anlaşılmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi veya Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi talebi yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....
kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....
değiştirilip müvekkili babaya verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde çocuk ile müvekkili arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir....
Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarına göre tarafların boşandıkları, 16.10.2007 doğumlu Ömer Faruk ve 30.05.2014 doğumlu Hira Nur adında iki çocuklarının olduğu, davacı erkeğin 04.12.2020 tarihinde evlendiği, davalı kadının ise 15.08.2020 tarihinde evlendiği, İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesinin 30.01.2019 tarih, 2018/897 Esas, 2019/93 Karar sayılı ilamının incelenmesinde tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, Ömer Faruk'un velayetinin babaya, Hira Nur'un velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, çocuklarla karşılıklı olarak kişisel ilişki kurulduğu, kararın 21.02.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Aile Mahkemesi'nin 17/11/2015 tarihinde kesinleşen ilamıyla boşandıkları, 2015 doğumlu Ahmet Hakan'ın velayetinin anneye verildiği, eldeki davanın 03/03/2020 tarihinde açıldığı, toplanan delillerden annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi, davalı annenin ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişkiye engel olduğu iddiasının da ispatlanamadığı, bu sebeple velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda tesis edilen kişisel ilişkinin infazı kabil olmadığı da dikkate alındığında çocuğun baba yanında yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Toplanan delillerle, tarafların 06.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, 23.11.2009 doğumlu ...’nun velayetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında "her ayın 2. ve 4. hafa sonları cumartesi günleri sabah saat 9:30’dan Pazar akşamı saat 18:00 ‘a kadar, dini bayramların 2. günü saat 9:30’dan 3. günü akşam 18:00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:30’dan 31. günü akşam 18:00’a kadar “ kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel İlişki düzenlemesinde asıl olan, çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki üstün yararı olmakla birlikte; analık ve babalık duygularının tatmininin de göz önüne alınması gerekir. Uygun ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....
İlk derece mahkemesince, asıl davanın kabulü ile çocuğun annede olan velayetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı karşı davacı kadın tarafından asıl davanın kabulü ve karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Tarafların müşterek küçük çocuğunun yaşı, uzmandaki beyanı, uzman raporu, tanık beyanları dikkate alındığında küçüğün velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi küçüğün de menfaatinedir. Velayet babaya verilmekle anne ile kurulan kişisel ilişki de içtihatlara, çocuğun yaşına ve menfaatine uygundur....