Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlenirken analık babalık duygularının tatmini yanında çocuğun fiziki, bedeni ve ahlaki gelişimi ile eğitim durumunun da gözetilmesi ile çocuğun üstün yararı uyarınca düzenleme yapılması esastır. Boşanma kararında kurulan kişisel ilişki yeterli iken, iki haftada bir çarşamba günleri saat: 18:00 ile 20:00 saatleri arasında, çocukların eğitim ve uyku düzenini etkileyecek şekilde çocuklar ile kişisel ilişki kurulması, çoçukların üstün yararına uygun değildir. Hal böyle olunca boşanma kararında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

    Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....

    kesinleşmesi tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, müşterek çocuklar ile davalı baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

    Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde süreye ilişkin ilkelerden biri de velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin makul süreyle kişisel ilişki kurabilmesi ve makul süre ile kişisel ilişki kurulması bir ilke olduğuna göre bu süre kısa olmamalıdır. Somut olayda; mahkemece velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar ile baba arasında her hafta sonu Cumartesi ve Pazar günü 12:00- 15:00 saatleri arasında, dini bayramların2. günü saat 09:00'dan 3. günü saat 18:00'a kadar şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....

    Velayet açısından; Ayrılık döneminde çocukların anneyle yaşamaları, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki süresi açısından; Davalının kendini bıçakladığını ikrar etmesi, SİR raporunda yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının belirtilmesi karşısında mahkemece yatılı kişisel ilişkiye karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yatılı olmayacak şekilde baba ile şahsi ilişki tesisine karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, müşterek çocuk Havva Rumeysa'nın velayetinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1000 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2000 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tedbir ve iştirak nafakası miktarını, Davalı vekili davanın kabulünü İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocuk Havva Rumeysa'nın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; dava kabul edilmiş, davacı vekili tedbir ve iştirak nafakası miktarını, davalı vekili davanın kabulünü istinafa getirmişlerdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Davalı vekilinin, velayeti davacıya verilmiş olan müşterek çocuk için hükmedilmiş olan iştirak nafakasına dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 182/2. maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır."...

    müşterek çocuklarla ilgilendiklerini, davalı tarafından müvekkiline ve eşine ağza alınmayacak küfür ve hakaretler edildiğini ve müşterek çocukların psikolojilerinin bozulduğunu, boşanmadan sonra müvekkilinin davalıya ve çocuklarına karşı nafaka yükümlülüğünü yerine getirdiğini ancak çocukların uzun süre yanında olması nedeniyle iştirak nafakasını ödemediğini, velayetin değiştirilmesine ilişkin şartların TMK'da düzenlendiğini, müşterek çocukların velayetinin davalıda olmasına rağmen müvekkilin yanında kaldığını, TMK 183'te belirtilen velayetin değiştirilmesi nedeninin oluştuğunu, davalının ağır kusurlu olduğunu, boşanmada ağır kusurlu olan eşin diğer eşe yoksulluk nafakası ödemesi gerektiğini, müvekkili ile davalı arasında ekonomik durum olarak fark olmadığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, bu nedenlerle müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin iptali ile müvekkil lehine yoksulluk nafakası talep ettiklerini, bu nedenlerle müşterek çocukların velayetinin davalıdan alınarak...

    Mahkemece; davanın kabulü ile ; müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak anneye verilmesine, davalı baba ve çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuğun lehine dava tarihinden itibaren aylık 350- TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek, kararın ortadan kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi - iştirak nafakası talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosyanın incelenmesinden, 28/05/2017 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile 04/06/2010 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kişisel İlişkinin Yeniden Taraflar arasındaki "iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi" davası ile "velayetin değiştirilmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (...) tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

      UYAP Entegrasyonu