Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamında alınan uzman raporu, çocukların yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyaçları, annenin velayet görevini ihmal ya da istismar edip velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal koşulların oluşmadığı, annenin sağlık raporu kapsamında herhangi bir akıl hastalığı ya da zayıflığının olmadığı, velayetin annede kalmasına engel bir durum bulunmadığı dikkate alındığında velayetin annede olması küçüklerin menfaatine olmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğundan davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf talebinin REDDİNE, 2- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluklarında oy birliği ile kesin olarak karar verildi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne boşanma kararı ile velayeti davalı babaya bırakılan müşterek çocuk 29.04.2008 doğumlu...'ın velayetin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece ''çocuğun velayetinin annede olmasının çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi açısından daha yararlı olacağı, çocuğa daha iyi bir eğitim ve gelecek imkanı sağlanabileceği, çocuğun da anne yanında kalmak istediği'' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; 3....

    Dosyanın incelenmesinde; 2010 doğumlu Mustafa'nın ve 2011 doğumlu Ebru'nun evlilik dışı doğdukları ve babaları tarafından tanındıkları, velayetin kanunen annede olduğu, dosya içerisinde mevcut 23/01/2018 tarihli raporda; davalı annede "sınır düzeyde zeka geriliği" olduğunun belirtildiği, İdil Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/09/2019 tarih ve 2019/121 E. Sayılı dosyasında ise davalı kadın hakkında vasi tayini talebinin reddedildiği ve UYAP sisteminden yapılan incelemede kararın kesinleştiğinin anlaşıldığı, 06/03/2019 tarihli taraflarla ve çocuklarla görüşülerek hazırlanan sosyal inceleme raporunda ise annenin anlamlı ve bütünsel anlatım yapmakta zorlandığı, tekrarlayıcı cümleler kurduğu, yaşadığı yerin barınma koşullarının ve çocukların öz bakımının düşük düzeyde olduğu, velayetin babaya verilmesinin uygun olduğu hususlarının mütalaa edildiği anlaşılmıştır....

    Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183. 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez’e) karar verilmesi bozmayı gerektirir gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bozma ilamına karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, davalının talebi gibi velayetin anneden alınıp babaya verildiği (değiştirildiği) hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin 28.04.2015 tarih, 2014/23279 esas, 2015/8635 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması ve annede olan velayetin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddeleri ile idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesinin öngörülmesine, çocuğun üstün yararına aykırı olmadıkça idrak çağındaki çocuğun beyanına değer verilmesi gereği ile bu kapsamda müşterek çocuğun gerek sosyal inceleme raporunu hazırlayan bilirkişiye gerekse duruşmadaki ifadelerinde davacı baba yanında kalmak istediğini beyan etmesine ve dava "velayetin değiştirilmesi" talepli açılmış olup hükmün 1 nolu bendinde yer alan "annede olan velayetin kaldırılarak" ifadesinin "annede bulunan velayetin değiştirilerek" şeklinde anlaşılması gerektiğinin tabii bulunmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin...

        Aile Mahkemesinin 2018/81 Esas 2020/536 Karar sayılı kararı ile tanıma sonrası velayetin zaten annede olduğundan velayet davası yönünden usulden red kararı verildiği, işbu dava ile annede olan velayetin ortak velayete döndürülmesi talebinin bulunduğu anlaşılmıştır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar veren makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin davada ... 3.Aile Mahkemesi ve ... 1.Aile Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... 3.Aile Mahkemesi'nce boşanma sonrası küçüğün velayetinin annede olduğu ve ikametgahlarının ".../ ..."olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik kararının kesinleşmesini takiben dosya kendisine tevzi edilen ... 1.Aile Mahkemesi'ncede yetki itirazında bulunulmadığından yetkisizlik kararı verilemeyeceğinden bahisle karşı yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile müşterek çocuğun annede olan velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine anne ile şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

          Yine, iştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Kendisine verilen anne veya baba çocuğu yanına alarak fiilen bakmıyorsa hükmedilen iştirak nafakasını diğerinden isteyemez. Somut olayda, çocuğun boşanma tarihinden itibaren davacı babanın yanında olduğu dinlenen tanık beyanları ile sabit olup salt velayet hakkının annede olması birikmiş nafaka alacağını isteme hakkı vermez. O halde mahkemece, davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu