Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....

Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Nedeni ile Velayeti Annede Olan Küçüğün Adının Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 07.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Mahkemece tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre velayet düzenlemesi hakkında karar verilmesi gerekirken çocuğun evlilik dışı doğduğundan bahisle velayetin zaten annede olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.01.2017 (Per.)...

        nın soyadının kendi kızlık soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'nın 18.11.2005 tarihinde evlendikleri, evliliklerinden 31.08.2006 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'nın dünyaya geldiği, davacı ... ile dava dışı ...'...

          Dosyanın incelenmesinde, velayetin değiştirilmesi istenen çocuğun tarafların evlilik dışı birlikteliğinden dünyaya geldiği, 10/12/2021 tarih ve 1 nolu tanıma senedi çocuğun davacı baba tarafından tanınarak çocuk ile baba arasında soy bağının tesis edildiği, TMK'nın 337. maddesi gereğince velayet hakkının davalı annede olduğu anlaşılmaktadır....

          Dinlenen tanık beyanları ile çocuğun, doğumdan itibaren davacı annesi tarafından bakımının ve ihtiyaçlarının karşılandığı sabittir. Dosya içerisine alınan anne ve çocuk ile görüşülerek hazırlanan 18/11/2019 ve baba ile görüşülerek oluşturulan 03/03/2021 tarihli sosyal inceleme rapor içeriği, müşterek çocuğun doğumundan itibaren anne ile kalıyor oluşu, çocuğun yaş aralığı itibariyle anne bakım ve gözetimine ihtiyacının oluşu dikkate alındığında çocuğun velayetinin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağı dikkate alınarak velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesinde ve şartları oluşmadığından müşterek velayetin değerlendirilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Velayeti annede bulunan müşterek çocuk.... 10.03.2010 doğumlu olup okul çağındadır. Müşterek çocuk .... ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru ise de; her yıl Temmuz ve Ağustos aylarında birer hafta ve her hafta sonu kurulan kişisel ilişki, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı gibi, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesini de olumsuz yönde etkileyecektir. O halde, daha uygun süreli kişisel ilişki kurmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde düzenleme yapılması doğru değil ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

            Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33). Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır....

            Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, velâyet hakkına sahip davacı anne, soyadlarının farklılığı sebebiyle günlük işlemlerde sorunlar yaşadıklarını, kardeşi olan ...'nin soyadının da ... olarak değiştirildiğini ve ...’nin kardeşi ile soyadının farklı olmasını sorguladığını ileri sürmüş ve davacı tanıkları da bu hususları beyan etmişlerdir. Anne ile kardeşinin soyadı aynı iken çocuğun soyadının farklı olmasının ilerleyen yaşlarda olumsuz sonuçlara yol açabileceği gibi şu aşamada çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmemiş olup, aksine çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu