Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Yurt Dışına Çıkış İzni Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davalı davacı annede bırakılan 06.01.2006 doğumlu Yiğit’in idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır....

    Somut olayda müşterek çocuğun 2016 doğumlu olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, aldırılan Sosyal İnceleme Raporunda çocuğun velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu değerlendirilip, davanın reddi kararı yerinde görülerek davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, müşterek çocuğun soyadının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; 2008 yılında boşandığı ... ile müşterek çocukları..." olan soyadının kendi soyadı olan "..." olarak olarak düzeltilmesi istenmiş mahkemece dava, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile usulden reddedilmiştir. Davadaki istem, Türk Medeni Kanunun 27. Maddesi kapsamında haklı nedene dayalı olarak velayeti altında bulunan çocuğun soyadının düzeltilmesine ilişkin olup, dosyada yer alan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda işin esasına dair bir karar verilmesi gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti annesi davacıya verilen ...'nin "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; eski eşi ... ile olan evliliklerinden oğlu ...'nın dünyaya geldiğini, daha sonra boşandıklarını ve küçüğün velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanmadan dolayı anne ile oğlu ...'nin soyadlarının farklı hale geldiğini bu durumun gerek günlük yaşamda ve gerekse resmi işlemlerde bir takım zorluklar yaşanmasına neden olduğunu ileri sürerek soyadının annesinin soyadı olan ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'...

        Velayeti annede olan çocuğun fiili birliktelikten doğduğu, taraflar arasında resmi evlilik yapılmadığı, küçüğün davalı baba tarafından tanınıp nüfusa kayıt ettirildiği; davacının küçüğün annesi olduğu, halen çocuğun baba yanında kaldığı ESD yazı cevabı ile sabittir. Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir (TMK m. 337) Bu yasal düzenlemeye göre eldeki davada küçüğün velayetinin davacı annede olduğu tartışmasızdır. Yasa gereği velayet kendisinde bulunan davacı annenin, çocuğun velayeti için dava açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu yönü ile mahkemece davanın hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmuştur. Küçüğün anneye teslimine dair verilen kararda yerinde olup mahkeme kararı ile çocuğun anneye teslimi sağlanacaktır. Bu sebeple teslim kararında da bir isabetsizlik yoktur. Davalıya dava dilekçesi bizzat tebliğ olmuş, davalı duruşmaya katılmamıştır....

        Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk..... 20.07.2010 doğumlu olup okul çağındadır. Çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmakla birlikte, tarafların farklı ilçelerde yaşadıkları da dikkate alındığında müşterek çocuğun Pazartesi günü sabah saat 09:00 da anneye teslim edilmesi çocuğun okul durumunu etkileyecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı babanın açtığı velayetin değiştirilmesi davası mahkemece kabul edilmiş, müşterek çocuk ...'nın annede bulunan velayeti, kaldırılarak davacı babaya verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, karardan sonra henüz karar kesinleşmeden davacı babanın 01.11.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın konusu kalmamıştır. Davanın konusuz kaldığı hususu gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/574 Esas 2015/674 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, 24.05.2013 doğumlu müşterek çocuk Niyazi'nin velayetinin anneye verildiği, toplanan delillerden davalı annenin ortak çocuğu ailesinin yanına bıraktığı, çocuğun bakımını fiilen üstlenmediği anlaşılmaktadır. Davacı babanın ise velayet görevini yerine getirmesine engel herhangi bir durum mevcut değildir. Mahkemece; Yargıtay 2. HDnin 29.05.2018 tarih 2016/18533 esas 2018/6858 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, annenin velayeti fiilen kullanmadığı, çocuğun bakımını fiilen üstlenmediği, idrak çağında olan ortak çocuğun beyanı da dikkate alınarak annede olan velayetinin değiştirilip babaya verilmesi kararı yerinde olup davalının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Davalı karşı davacı erkek vekili istinafa cevap dilekçesi ile; cevap ve karşı dava dilekçesindeki iddiaları tekrarla annenin Fatma Betül'e iyi bakamadığını, davalı karşı davacı erkeğin kuzeni olan Esra ile henüz evlenmediğini, ancak sözlendiğin, bu kişinin çocukları ile birlikte kendi ailesinin yanında yaşadığını, hamile olduğu iddiasının doğru olmadığını, iftira attığını, annenin psikolojik sağlığının yerinde olmadığını, çocuklara bakamayacağını belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, velayetleri babada olan çocukların velayetlerinin değiştirilerek anneye verilmesi, bu çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesi ve velayeti davacı annede olan çocuk için iştirak nafakası davasıdır. Karşı dava ise velayeti annede olan çocuğun velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi davasıdır....

            Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesinde, düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

            UYAP Entegrasyonu