Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''davacı vekili aracılığıyla davalı aleyhine davacının velayeti altındaki küçük Uzay Toprak'ın Alpay olan soyadının Gülergün olarak değiştirilmesi talepli dava açıldığı, davalının davaya cevap vermeyerek münkir konumda olduğu, nüfus kaydı kapsamında 2015 doğumlu olan Uzay Toprak Alpay'ın velayetinin davacıda olduğu anlaşılmış, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alındığında mahkememizin görevli olduğu, davacının velayeti altında bulunan çocuk ile soyadının farklı olmasından dolayı tanık beyanlarında da sabit olduğu üzere sürekli sıkıntı yaşadığı, küçüğün evlilik birliği içerisinde almış olduğu baba soyadının değiştirilmesi talebinde velayeti kullanan davacı annenin haklı olduğu gibi Medeni Kanun veya Özel Kanunlarda evlilik birliğinin sona ermesine müteakip çocuğun soyadının tesisi veya düzenlenmesi hususunda özel bir düzenleme bulunmadığı ancak bu hususta daha önce verilen Anayasa Mahkemesi kararı ve Yargıtay içtihatları dikkate alındığında...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Nedeni ile Velayeti Annede olan Küçüğün Adının Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün İhbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

      Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117-137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33).Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır....

        Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı erkek vekili, velayeti davalı annede olan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini ve çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Davacı erkeğin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri reddedilmiş ve reddedilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davalı kadın yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....

        Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, velayeti anneye verilen çocuk ile velayeti annede bulunan diğer çocuk için tayin edilen nafakalar ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davalıdan alınıp davacıya verilen müşterek çocuk 2006 doğumlu ... dava tarihinden bu yana annesinin yanında bulunduğu anlaşıldığına göre, bu çocuk için dava tarihinden itibaren nafaka tayini doğru olup, tayin edilen nafakanın, tedbir değil, iştirak nafakası (TMK.md.182/2) olduğunun anlaşılmasına, velayeti annede bulunan diğer çocuk ... için tayin edilen ve dava tarihinden geçerli olan nafakanın da, aynı nitelikte olduğunun anlaşılmasına...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava dilekçesi, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların müşterek çocuğun velayeti konusundaki dosya kapsamından anlaşılan tutumları, İstanbul 14. Aile Mahkemesi'ne yazılan talimat ile alınan sosyal inceleme raporunda müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesinin yararlı olacağına dair görüş yazısı, eğitim çağına gelen çocuğun davacı baba yanında İstanbul ilinde ulaşabileceği eğitim kurumlarının çeşitliliği ve çocuğun üstün yararı değerlendirildiğinde velayetin davacı babaya verilmesinde engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle; "DAVANIN KABULÜ İLE, Tarafların müşterek çocuğu olan Boyabat 06/11/2014 doğumlu T.C....

            KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMKnun 339/5. maddesine göre, çocuğun adını ana ve babası koyar....

              KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "..."ın adının "Mira" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan, boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMK'nun 339/5. maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Dolayısı ile çocuğun adının değiştirilmesi baba ...'...

                UYAP Entegrasyonu