Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından hükmün tamamına yönelik olarak; davalı anne tarafından ise ortak çocuğun velayetin tedbiren davacı babaya bırakılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı babanın temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı annenin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı baba, velayeti davalı annede bulunan ortak çocuk 09.12.2008 doğumlu ... velayetinin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece; 03.11.2016 tarihli ara kararla ortak çocuğun velayetinin dava süresince geçerli olmak üzere tedbiren davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişki kurulmasına yönelik karar verilmiş...

    nün soyadının ''...'' olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, eşinden boşandığını ve müşterek çocukları ...'in velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun soyadı farklı olduğundan sıkıntı yaşadığını belirterek kızı ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2018 NUMARASI : 2017/1031 2018/420 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, boşanmadan sonra açılan, çocuğun soyadının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle; velayeti kendisine verilen müşterek çocuk T4 nun, okul hayatında ve sosyal çevresinde arkadaşları tarafından soyadı ile dalga geçildiğini, Demo soyadının taşıdığı anlam itibariyle senin aslın nerede, yeni sürümün nerde gibi birçok farklı şekilde alay konusu yapıldığını, çocuğun büyümesiyle beraber bu durumdan rahatsız olmaya başladığını, alaya alınma durumunun psikolojisini bozduğunu, derslerini etkilediğini, bu sebeple soyadının değiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini, Demo olan soyadının, kendisinin baba kızlık soyadı olan UYAR ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Velayet Sahibi Annenin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesi ile velayeti altındaki çocuğun babasının kayıp olduğunu alınan duyumlara göre suç işlediğini iddia ederek davalının bu olumsuz davranışları nedeniyle velayeti kendisine verilen çocuğun soyadının değiştirilmesini talep etmiştir. Dava, evlilik içinde doğan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesine ilişkin olup, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olarak talep edilmemiş, haklı nedene dayanarak çocuğun soyadının değiştirilmesi istenilmiştir....

        Mahkemece 02.07.2021 tarihli karar ile, "Asıl dava yönünden; küçüğün velayetinin annede olduğunun tespiti ile velayetin değiştirilmesi hususunda başkaca karar verilmesine yer olmadığına, velayeti annede olan 23.05.2013 doğumlu Zeynep Göksu lehine hükmedilen 1.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.750,00 TL’ye çıkarılarak davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, hükmedilen nafaka bedelinin her yıl ÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına,fazlaya ilişkin istemin reddine, Birleşen dosyada davacının velayetin değiştirilmesi ve küçük lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, velayeti annede olan küçük ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:30 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, Dini bayramların 2. Günleri saat 10:30 ile ertesi gün saat 15:30 arasında, sömestr tatillerinin 2. Günleri saat 10:30 ile 7....

        ın soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... ile evliliğinden kızı ...'nın doğduğunu ve nüfusa kaydedildiğini, davacının eşinden boşandığını, müşterek çocukları ...'ın velayetinin davacı anneye verildiğini, ...'nın annesi ile birlikte yaşadığını ve soyadının birlikte yaşadığı ailenin soyadından farklı olması nedeni ile sorunlar yaşadığını bildirerek ...'nın soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz....

          Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle çocuğun rahatsız olduğunu, okul hayatında bu sebeple sıkıntı yaşadıklarını, ayrıca çocuk ile soyadının farklı olması nedeni ile de sorun yaşadığını iddia etmiştir. Müşterek çocuk duruşmada uzman marifeti ile alınan beyanında; soyadının annesini soyadı olan "AYSEVENER" olmasını istediği anlaşılmıştır....

          Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre, velayeti annede bulunan müşterek çocuk 20.12.2010 doğumlu ... uzun süredir anne yanında kalmaktadır. Davalı annenin çocuğa karşı kötü muamelede bulunduğuna dair dosya içerisinde bir bilgi olmadığı gibi, bu yönde bir iddia da bulunmamaktadır. Çocuk yaşı gereği anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Gerçekleşen bu durum karşısında müşterek çocuk ...'ın velayetinin değiştirilmesi davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı annenin müşterek çocuk ...'in velayet düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddesi gereğince idrak çağında olan çocuğun, kendisiyle ilgili kararlarda görüşüne önem verilmesi gerekir. Çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, çocuğun tercihinin aksine karar verilebilir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma sonucu velayeti davacı annede olan küçüğün soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; eski eşi ...'tan olan kızı ....soyadının kızlık soyadı "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Davaya ... 2. Aile Mahkemesinde bakılmış, mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olması gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, görevsizlik kararı Dairemizin 27.03.2014 gün 2014/1025-5655 sayılı ilamı ile onanmış, mahkemece yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı ...'...

              Dava, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olduğuna göre, davanın çözüm yeri, aile mahkemesi kurulmuş olan yerlerde aile mahkemeleri, kurulmamış olan yerlerde ise davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakacak olan asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. (Y.H.G. 2015/18- 259 E, 2015/2625) Bu durumda davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, Bursa 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/1192 esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Tüm bu nedenlerle Bursa 1. Aile Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Bursa 1....

              UYAP Entegrasyonu