Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayetin nihai amacı, henüz erginliğe ulaşmamış küçüğün, ileride bir yetişkin olarak gelecekteki hayata hazırlanmasını sağlamaktadır (AKYÜZ, Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s.220). 4721 sayılı Kanun'un velayet hakkına ilişkin 335 maddesinde, ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmek suretiyle evlilik ilişkisi süresince velayet hakkının ve bu kapsamdaki yetkilerin ortak kullanımına işaret edilmiş; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâlinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmış, velayet hakkı ve içerdiği yetkilerin kullanımı noktasında da eşlerin eşitliği prensibi yansıtılmaya çalışılmıştır....

    Anayasa Mahkemesinin 25/06/2015 tarih ve 2013/3434 numaralı 11/11/2015 tarih ve 2013/9880 numaralı 20/07/2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadıyla değiştirilmesi yönündeki talebin velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti annede olan küçüğün soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ...'ın eşi ...'den boşanmasına dair dava dosyasının ilgili mahkemesinden getirtilerek bu dosya arasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, velayeti altındaki oğlu ...'nin "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; eski eşi ... ile olan evliliklerinden oğlu ...'nün dünyaya geldiğini, daha sonra boşandıklarını ve küçüğün velayetinin kendisine verildiğini, daha sonra da ... ile evlendiğini, oğlu ...'nin ... olan soyadının, babasının muvafakatı ile yeni eşinin soyadı gibi ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'nün evliliklerinden 09.07.2005 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'nün dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'nün ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ... dava dilekçesinde; velayeti kendisine verilen küçük...'nın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini talep etmiş gerekçe olarak da eşinden boşandığını, bu evlilikden olan iki çocuğunun velayetinin tarafına verildiğini, ergin olan oğlu ...'in soyadının "..." olarak düzeltilmesi için Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, kendisinin soyadı ile...'nın soyadının farklı olmasının okulda karışıklıklara sebebiyet verdiğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile küçük...'...

          O halde velayete sahip ana dahi bu hakka dayanarak kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz. Bu sebeple; mahkemece, ananın velayeti altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın (babanın onayı olsa dahi) reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı tashihine ilişkin talepte Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının velayeti altındaki çocuğunun, babasının soyadını taşıdığı ancak kendi soyadı olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, soyadının değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle,görevsizlik kararı verilmiştir....

              Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 K.). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'in soyadının "Akbuğa" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Evlilik dışı doğan çocuğun tanıma ile kazandığı "Akdemir" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin "Akbuğa" soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, Halil çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır....

                Somut olayda, eşlerin boşanması sonucu küçüğün velayeti kendinde olan annenin ölmesi halinde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Boşanma nedeniyle velayet askıdadır. Kural olarak; velayetin belirlenmesi aile mahkemesinin, vesayet altına alınma işlemi ise, sulh hukuk mahkemesinin görevine girer. Nüfus kayıtlarına göre velayeti kendisinde olmayan velinin sağ olup olmadığını nüfus idaresi görmek zorundadır. Çocuk ... oluncaya kadar denetime açık bir “velayet müessesesi” bulunmaktadır ve bu denetim ancak ihtisas mahkemesi olan aile mahkemelerince yerine getirilmelidir. Kıstlı küçüğün babası; velayet hakkı sahibi olan annenin vefatı aile kendiliğinden velayet hakkına sahip olamayacağı için, sağ kalan eş açısıdan velayete engel durumların bulunup bulunmadığı aile mahkemesince incelenmek zorundadır. Velayet o eşten yasaklanmadıkça vesayet kurumu devreye girmeyecektir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti davacı annede olan küçüğün soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti annede bulunan küçük ...'nin... olan soyadının... olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu