Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın anne ve babasının boşandıklarını, yaşı küçük çocuğun velayetinin anneye veya babaya verilmediği belirtilerek küçüğün velayet durumunun açık olduğu gerekçesiyle Aile Mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. ... .... 4. Aile Mahkemesince, velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, TMK'nın 335. maddesinde yer alan ''Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar'' hükmü gereğince asıl olanın küçüğün velayet altında bulundurulması olduğu, velayeti askıda olan küçüğün anne ve babasının sağ ve ergin oldukları, velayet hakkının kullanılmasına dair yasal bir engelin olmadığı gerekçesiyle öncelikle velayetin düzenlenmesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

    KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMKnun 339/5. maddesine göre, çocuğun adını ana ve babası koyar....

      KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "..."ın adının "Mira" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan, boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMK'nun 339/5. maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Dolayısı ile çocuğun adının değiştirilmesi baba ...'...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyet Altındaki Küçüğün Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 18.01.2022 (Salı)...

          Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma ile velayeti annesine verilen, ancak babasının soyadını taşıyan küçüğün "ELAWAD" olan soyadının, annesinin soyadı olan "GÜÇLER" ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesinin mi yoksa aile mahkemesinin mi görevli olduğu hususu ön sorun olarak incelenmiştir. İLdeki dava ile, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi talep edilmektedir ve dava velayete sahip olan anne tarafından açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, çocuktur....

            Davacı anne velayeti altındaki çocuklarının soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesini talep etmiş ve babayı davalı olarak göstermiştir Velayet altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi davası aynı zamanda nüfus kayıtlarının da düzeltilmesini gerektirdiğinden, nüfus müdürlüğünün yasal hasım olarak davada yer alması gereklidir. İlk derece mahkemesi tarafından Nüfus Müdürlüğü’nün davadan haberdar edilerek davada yer almasının sağlanması gerekirken yazılı şekilde eksik hasımla davanın görülmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 06/07/2021 tarih, 2021/3902 E., 2021/5831 K. Sayılı kararı) Buna göre; eksik taraf teşkili nedeniyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf başvurusunun kabul sebebine göre kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Dosya kapsamında alınan tanık beyanları dikkate alındığında tarafların bir süre bir arada yaşadıkları sonrasında ayrıldıkları, davalı tanığının dahi çocuğun son 3 yıldır baba ile yaşadığına tanıklık ettiği, idrak çağındaki küçüğün uzmanda baba ile yaşamak istediğini beyan ettiği, çocuğun kurulu düzeninin baba yanında olduğu, eğitimi ve tüm ihtiyaçları ile babanın ilgilenip fiilen velayet görevini babanın yerine getirdiği, annenin velayet görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği, babanın velayeti almasına engel durum bulunmadığı, uzman görüşünün de bu yönde olduğu dikkate alındığında küçüğün beyanı uzmanda alınmış olmakla mahkeme huzurunda dinlenmesi mecburiyeti bulunmadığı, velayetin değiştirilerek babaya verilmesinin usul, yasa ve dosya kapsamına özellikle de küçüğün menfaatine uygun olduğu gibi ilk derece mahkemesince anne ile çocuk arasında belirlenen kişisel ilişki de küçüğün menfaatine, anne çocuk ilişkisinin geliştirilmesi ve içtihatlara uygun olmakla davalı kadının davanın kabulüne...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...davalı babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğine dair, velayetin değiştirilmesi gerektirecek nitelikte bir vakıanın ispat olunamadığı gibi mahkememizde bizzat dinlendiğinde de babasıyla yaşamaya devam etmek istediğini belirttiği, küçüğün sosyal hizmet uzmanına babasıyla yaşamaya devam etmek istediğini de beyan ettiği ve bilgisine başvurulan uzmanın da küçüğün velayetinin babada kalmasının onun yüksek menfaatine daha uygun olacağı yönünde görüş bildirdiği tüm bu hale göre de velayetin değiştirilmesi koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine..." karar verilmiştir....

            Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, velayeti altındaki çocuğu ...'ın soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; boşandığı eşi ... ile evliliklerinden olan kızı ...'...

              UYAP Entegrasyonu