Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın soyadının kendi kızlık soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'nın 18.11.2005 tarihinde evlendikleri, evliliklerinden 31.08.2006 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'nın dünyaya geldiği, davacı ... ile dava dışı ...'...

    hakkının gereği gibi kullanılmasını zorlaştırdığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile; müvekkilinin velayeti altında bulunan kızı Nisanur Aydemir' in nüfusta Aydemir olan soyadının Poyraz olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün annesinin sağ olduğu ve velayet hakkının düzenlenmesi gerektiği velayet hakkının düzenlenmesi davasına bakma görevinin de aile mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...3. Aile Mahkemesi ise velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın ve daha önce bu yönde verilmiş bir kararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın vasi atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, küçüğün evlilik birliği içinde doğduğu, ancak anne ve babalarının boşandığı, velayetin babaya verildiği ve annenin hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı, küçüğün anne babasının ona bakmadıklarını ve kendisinin torununa vasi atanmasını talep etmiş olup, kısıtlı babanın velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir....

      nın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ise, küçüğün anne ve babasının velayeti altında olması nedeniyle, yerleşim yerinin anne ve babasının adresi olduğundan bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davaname ile küçüğün yaşının düzeltimi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Yaşının düzeltilmesi istenen çocuk, 18 yaşından küçük olup, anne ve babasının velayeti altındadır. Yaşının düzeltilmesi talep edilenin anne ve babasının ikametgahının “... Yeni Mah. ... Küme Evleri, No:43 .../...” olduğunun anlaşılmasına göre velayet altındaki küçük hakkındaki davanın 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek, karar bağlanması gerekir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi ise, küçüğün anne ve babasının velayeti altında olması nedeniyle yerleşim yerinin anne ve babasının adresi olduğundan bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davaname ile küçüğün yaşının düzeltimi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen ... Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Yaşının düzeltilmesi istenen çocuk, 18 yaşından küçük olup anne ve babasının velayeti altındadır. Yaşının düzeltilmesi talep edilenin anne ve babasının ikametgahlarının “... Köyü, .../...” olduğunun anlaşılmasına göre velayet altındaki küçük hakkındaki davanın 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek karar bağlanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Muş 1....

            Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kanun gereği velayet annede olduğundan davacının velayetin değiştirilmesi yönündeki talebinde hukuki yarar bulunmadığını, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğini, çocuğa babayı kötülediğini, maddi karşılık karşısında baba ile çocuğu görüştürdüğünü, velayet görevini kötüye kullandığını, küçücük çocuğu sigara almaya gönderdiğini, ortak velayet düzenlenmesi gerektiğini, davacının amacının maddi menfaat elde etmek olduğunu belirterek davacının velayete ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine aksi kanaatte ortak velayet düzenlenmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yaşı itibariyle verile nafaka yeterli olduğundan iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Velayetin nihai amacı, henüz erginliğe ulaşmamış küçüğün, ileride bir yetişkin olarak gelecekteki hayata hazırlanmasını sağlamaktadır (AKYÜZ, Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s.220). 4721 Sayılı Kanun'un velayet hakkına ilişkin 335 maddesinde, ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmek suretiyle evlilik ilişkisi süresince velayet hakkının ve bu kapsamdaki yetkilerin ortak kullanımına işaret edilmiş; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâlinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmış, velayet hakkı ve içerdiği yetkilerin kullanımı noktasında da eşlerin eşitliği prensibi yansıtılmaya çalışılmıştır....

            Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün annesinin velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetinin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, TMK'nun 336/3 maddesi gereğince velayet ana babadan birinin ölümü halinde sağ kalan tarafa aittir hükmü gereğince, babası ölen ve vesayeti istenen ...'ın velayeti anne ...'ın velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup – bulunmadığının tartışılması gerekecektir....

              Aile Mahkemesince tanındığını, yaşı küçük çocuğun velayetinin anneye veya babaya verilmediği belirtilerek küçüğün velayet durumunun açık olduğu gerekçesiyle Aile Mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. ... Aile Mahkemesince, velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, TMK'nın 335. maddesinde yer alan ''Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar'' hükmü gereğince asıl olanın küçüğün velayet altında bulundurulması olduğu, velayeti askıda olan küçüğün anne ve babasının sağ ve ergin oldukları, velayet hakkının kullanılmasına dair yasal bir engelin olmadığı gerekçesiyle öncelikle velayetin düzenlenmesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu