Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, çocuğun soyadının veli olan davacı annenin kızlık soyadı olarak değiştirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince ; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dairemizce ilkin 2020/387 E-2021/306 K.sayısı ile 03.03.2021 tarihinde ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulü şeklindeyeniden hüküm tesis edilmiş,davalı yanın temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 2.HD.nin 2021/3617 E-2021/5575 K.sayılı 01.07.2021 tarihli kararı ile özetle"...bu tür davalarda çocuğun üstün yararının ispat edilmesi gerektiği,eldeki davada çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlanamadığı,davanın reddi gerektiğinden bahis ile"bozularak dosya dairemize gönderilmiştir. Bozma sonrası duruşmalı yapılan yargılama sırasında Yargıtay bozma ilamına uyulmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir....

Aile Mahkemesince, velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı davası olmakla, davacının ikametgahının bulunduğu mahkemenin de yetkili olduğu, kesin yetki olmadığı, davacının ikametinin bulunduğu mahkemede de dava açılabileceğinden, (seçimlik yetki) davacının ikametgahı olan .../... mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Aynı Kanunu'nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup 19/1. maddesi gereğince yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmakla aynı Kanunun 21....

    Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır....

      Aile Mahkemesince, dava dilekçesinin davalıya 12/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içerisinde davalı tarafından 22/04/2020 tarihinde yetki itirazında bulunuldu, velayete ilişkin davalarda yetkili mahkemenin küçüğün ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, küçüğün yerleşim yerinin ise velayet kendisine bırakılan tarafın yerleşim yeri olduğu, somut olayda velayet kendisine bırakılan taraf olan davalı annenin yerleşim yerinin ... ili olduğu, bu nedenle asıl dava ve birleşen dava yönünden davaya bakmakla yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma sonucu velayeti anneye bırakılan çocuğun soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya elektronik ortamda Dairemize gönderilmliştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; boşandığı ...'dan olma oğlu ...'ın soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ile ...'ın evliliklerinden soyadının değiştirilmesi istenen ...'ın 31.07.2006 tarihinde dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'ın ... 2.Aile Mahkemesi'nin 2009/438-794 sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine karar verilip, ...'nın velayetinin davacı anne ...'...

          Hukuk Dairesince "mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken bu isteğin esastan incelenerek kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna uygun düşmediğinden bozmayı gerektirmiştir." denilerek bozulmuştur. Bu durumda davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu özel dairenin kabulündedir. Özel Dairenin bozma kararının mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. O halde uyuşmazlığın ... 2. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Velayet düzenlemesinde: çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de, aynı yönde karar vermesi; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin haklan, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 05.01.2001 doğumlu ...’un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi ile çocuk yararına iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece; "müşterek çocuğun babasının yanından ayrılarak annesinin yanına yerleştiği ve onun yanında kalmak istediğini beyan ettiği, çocuğun velayetinin annesine verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ile birlikte çocuk yararına iştirak nafakasına hükmolunmuş, hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

                Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün babsının velayeti altında olması nedeniyle Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın vesayete ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmediğini belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığınk(Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ... 2005 doğumlu olup idrak çağındadır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklan Sözleşmesinin 12. maddeleri, idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Bu nedenle, mahkemece adı geçen küçüğün velayet konusunda görüşü alınıp, uzman bilirkişiden müşterek çocuk ...'...

                    UYAP Entegrasyonu