WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2013/487-2014/595 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından velayet, kişisel ilişki süresi ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın vekili 27.04.2015 tarihli dilekçe ile protokol gereği velayet hususunda anlaşmış bulunduklarını beyan etmiştir. Protokol kapsamında tarafların beyanları da alınarak velayet hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet eşyası alacağı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ziynet eşyası alacağının hüküm altına alınan toplam tutarı 1328 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....

    Türk Medeni Kanununun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Akpınar. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Akpınar Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanununun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın İzmir 5. Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 5.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Sulh Hukuk Mahkemesince, vasi ile kısıtlı arasındaki temel ilişkinin velayet ilişkisinden kaynaklandığı, kısıtlının mallarının korunması talebinin 4787 Sayılı Kanun uyarınca aile mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Edirne Aile Mahkemesi ise, ergin çocuk ... her ne kadar velayet altında ise de; velayet altındaki ergin çocukların 4787 Sayılı Yasa anlamında "çocuk" kabul edilemeyecekleri, ergin çocuğun mal varlığı hakkında vasinin tasarruf yetkisine izin ve tasdik işleminin vesayet dairelerinin görevine girdiği, Aile Mahkemelerinin bu durumdaki ergin çocuklar için izin verme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; vasinin çocuğu ..., Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlanmış ise de, vesayet makamı bu çocuğun, annesi ...'ın velayeti altında bırakılmasına karar vermiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesince, vasi ile kısıtlı arasındaki temel ilişkinin velayet ilişkisinden kaynaklandığı, kısıtlının mallarının korunması talebinin 4787 Sayılı Kanun uyarınca aile mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Edirne Aile Mahkemesi ise, ergin çocuk ... her ne kadar velayet altında ise de; velayet altındaki ergin çocukların 4787 Sayılı Yasa anlamında "çocuk" kabul edilemeyecekleri, ergin çocuğun mal varlığı hakkında vasinin tasarruf yetkisine izin ve tasdik işleminin vesayet dairelerinin görevine girdiği, Aile Mahkemelerinin bu durumdaki ergin çocuklar için izin verme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacının çocuğu Sevginur, kronik şizofreni rahatsızlığı nedeniyle kısıtlanmış ise de, vesayet makamı bu çocuğun, babası ...'ın velayeti altında bırakılmasına karar vermiştir....

            Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Aynı Kanunun 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır hükmü düzenlenmesine rağmen mahkemece verilen kararda infazda çelişki oluşturabilecek şekilde velayet hükümleri çerçevesinde vasi atanmasına karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının dördüncü satırındaki kısıtlanarak, ibaresinden sonra gelen "kendisine" kelimesinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, altıncı satırındaki "velayet hükümleri çerçevesinde vasi olarak" ibaresinin çıkartılarak, yerine "Türk Medeni Kanununun 419/son maddesi gereğince velayeti altında bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, velayet konusunda idrak çağında bulunan 2003 doğumlu ortak çocuk ... bizzat dinlenip, eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması, ebeveynlerden hangisinin yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip sokucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2018(Pzt.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından ortak çocuk Serra'nın velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece ortak çocuk Serra ve Sude'nin davalı babada olan velayet hakkının kaldırılarak velayetlerinin davacı anneye verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı baba tarafından Serra'nın velayetinin kaldırılması yönünden temyiz edilmiştir. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348)....

                  SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkını haiz anne ile baba olması ve buna göre üzerinden velayet hakkı kaldırılan eşin şikayet hakkını kullanamayacak olması hususları nazara alındığında, nüfus kaydında mağdurenin velayet hakkının babası olan Mustafa Gülbay'a verildiği belirtilmiş olmasına rağmen, soruşturmanın şikayet hakkı bulunmayan mağdurenin annesi ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Çocuk Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile evlilik dışı ilişkisinden doğan ve baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295) yoluyla kurulan 23.6.2004 doğumlu çocuğunun, fiilen babası yanında bulunduğunu, davalının çocuğu kendisine teslim etmediğini ve teslimden kaçındığını ileri sürerek, çocuğunun kendisine teslimine karar verilmesini istemiş; mahkemece; “evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin annede olduğu” gerekçesiyle taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Ana ve baba evli değilse, velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Annenin, evlilik dışı çocuk üzerindeki kanundan doğan velayet hakkı kendisinden alınmış değildir....

                      UYAP Entegrasyonu