Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, tarafların Ereğli Aile Mahkemesinin 2014/104 Esas 2016/390 E.K. sayılı kararı ile boşandıkları ve velayetin anneye verildiği , sonrasında Maçka Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesinin) 2018/395 Esas 2019/185 Karar sayılı dosyası ile çocukların velayeti en son babaya verildiği anlaşılmıştır....
(TMK.384) Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak, diğerine verilmesi, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalarda, yetkiye ilişkin Türk Medenî Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK'daki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı buradada uygulanacaktır. O halde, hayatta olan annenin yerleşim yeri mahkemesince bakılması gerekecek, annenin MERNİS adresi "..." olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir....
Dava;4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesi gereği velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınması istemine ilişkin olup; Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2012/56E-2013/72K sayılı velayetin düzenlenmesine ilişkin kararının sonucunun beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin 2022/235 esas -2022/264 karar ile 2022/148 esas -2022/189 karar sayılı ilamlarında da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet görevinin kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması gerektiği ve esaslı değişikliğin de önemli ve sürekli olmasının şart olduğu, tüm dosya kapsamında, velayetin taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma hükmü kapsamında düzenlendiği ve velayetin değişimi için gerekli olan davalının velayeti üstlenmesine engel bir durumun bulunduğunun veya velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun varlığının ya da davalının velayet görevini ihmal ettiğinin davacı tarafça ispat edilemediği sonuç ve kanaatine mahkememizce varılmış olup, davanın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davacı tarafça ispatlanamayan davanın esastan reddine" karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davacı tarafça velayetin kaldırılması davası açılmamış olduğu anlaşıldığından davanın REDDİNE, " şeklinde karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1079 KARAR NO : 2022/959 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/391 ESAS 2022/55 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Velayet kamu düzenini ilgilendirdiğinden ve velayetin değiştirilmesi gibi kaldırılması da değişen koşullar nedeniyle her zaman istenebileceğinden davalı-karşı davacı davacı dedenin velayetin kaldırılması yönündeki talebinin incelenmesi bakımından tüm delillerinin (özellikle Milli Savunma Bakanlığı kayıtlarının) toplanması, velayetin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve sonucuna göre olumlu-olumsuz hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile Kayseri 4.Aile Mahkemesi'nin 2019/32 Esas-2019/764 Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, Yargıtay'dan geçtiği hatta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda dahi tartışıldığı ve dedenin davasının reddi yönünde bahse konu karar çıktığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Açıklanan nedenlerle yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir. TMK'nın Velayetin Kaldırılması başlıklı 348. Maddesine göre; "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: 1. (Değişik: 1/7/2005- 5378/38 md.) Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi. 2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması. " şeklinde düzenlenmiştir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 6)....
Velayet değişikliği ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden müşterek çocuk Aleyna Ebrar'ın davacı baba yanında yaşaması sebebiyle bu dönem için iştirak nafakasının kaldırılmasına ve esasen velayet değişikliği için de talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği, fakat çocuk yargılama sırasında 18 yaşını bitirmesi sebebiyle reşit olduğu, velayet değişikliği talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla, bu çocuk yönünden velayet değişikliği ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinde davacı haklı olduğu dikkate alındığında, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Velayetin kaldırılması, ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda “çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiştir (m. 382/2-b-13). Velayete ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316/1-ç). Davacı annenin açmış olduğu kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin davanın yargılaması devam ederken davalı ... (baba) tarafından... 8. Aile Mahkemesinin 2015/308 esas sayılı dosyası ile velayetlerin kenidisine verilmesi için 13.04.2015 tarihinde dava açmış, açılan velayet davası 13.04.2015 tarihinde davacı annenin açmış olduğu ilk dava ile birleştirilmiştir....