Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile babanın küçükler üzerindeki velayet hakkı askıya alınmıştır. Bu nedenle velayetin kaldırılması için dava açılmasına gerek kalmamıştır. Bu durumda velayet kendiliğinden anneye geçmez ise de aslolan velayet olup annenin her zaman velayetin kendisine verilmesini isteme hakkı vardır. Açıklanan bu durum karşısında mahkemece, vesayete ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek, davanın anneye ihbar edilmesi, velayet hususunda beyanının alınması, anne tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, toplanan ve toplanacak olan bütün deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 22.2.2007 gün ve 1634-2527 sayılı ilamiyle * onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Temyiz ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre usulün 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uymayan davacının diğer karar düzeltme isteklerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Mahkemece velayetin kaldırılmasına karar verilmiştir. * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....

      Uzman incelemesi yaptırılmadan ve tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenilmeden velayet hakkında karar verilmiştir. Velayette asıl olan çocuğun üstün yararıdır. O halde, velayetin anne veya babadan hangisine verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı konusunda 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

        VELAYET"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Müşterek çocukların velayeti kesinleşen boşanma kararı ile davalı babaya verilmiş, davacı anne velayetin babadan alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Velayet kamu düzeni ile ilgili olup davalının kabulü sonuç doğurmaz. Tarafların delilleri sorulup, gösterdikleri takdirde toplanıp, gerektiğinde uzmanlardan rapor alınarak sonucu uyarınca velayet düzenlemesi gerekirken davalının kabul beyanı nazara alınarak ilk oturumda yazılı biçimde velayetin babadan alınarak davacıya takdirine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınmaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, aşağıdaki hallerde velayetin kaldırılmasına karar verilir. -Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, -Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması, -Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. -Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. "(TMK madde 348). Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK madde 349). Velayete ilişkin uyuşmazlıklar kamu düzeniyle ilgilidir ve re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....

          Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Küçüğün TMK'nin 314. maddesi uyarınca evlatlık edinene ait olan velayet hakkı sona erdiği için Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Yetkili mahkeme ise, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Somut uyuşmazlık yönünden küçük ... 'ın nüfus kayıt sistemine göre Büyükçekmece adli yargı sınırlarında ikamet ettiği başka bir adresinin bulunmadığı anlaşıldığından, küçüğün velayeti ya da vasi tayini konusunda yetkili ve görevli mahkeme Büyükçekmece 1 Aile Mahkemesi'dir....

            in çıkarına ve tarafların durumuna uygun olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerden boşanma davasından sonra velayet sahibi babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, ve istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Çocuğun velayete ilişkin beyanının üstün yararına uygun olduğuna dair delil de bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı annenin velayetin değiştirilmesine yönelik davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

              nın anne ve babasının boşandığı, velayet verilen babanın öldüğü ve annenin hayatta bulunduğu anlaşılmaktadır. Anne veya babanın hayatta olması halinde aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan öncelikle anneye velayetin tevdi edilip edilmeyeceğinin tespiti gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin anneye velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde, çocuklara vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir.Öncelikle sorun velayetin anneye tevdi edilip edilmeyeceği olduğundan Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Tarsus Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda öncelikle tartışılıp değerlendirilecek konu velayetin anneye verilip verilemeyeceği hususuna yönelik olacaktır. Velayet hususunun değerlendirilmesi Aile Mahkemesinin görevinde olduğundan, Aile Mahkemesi velayetin anneye verilmesi hususunu değerlendirecek ve sonucuna göre karar verecektir. Velayetin anneye verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise Aile Mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3. Aile Mahkemelerince görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu